Tacir veya şirket yöneticisi olan ya da şirket adına hareket eden kişilerin ticari faaliyetleri sırasında dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2017/36529 Esas 2020/11562 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/36529
Karar No: 2020/11562
Karar Tarihi: 30.11.2020

Tacir veya şirket yöneticisi olan ya da şirket adına hareket eden kişilerin ticari faaliyetleri sırasında dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2017/36529 Esas 2020/11562 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanık, ticari faaliyetleri sırasında dolandırıcılık suçundan mahkum edilmiştir. Sanık, yapımı devam etmekte olan daireyi, satış yetkisi olmadığı halde peşin parayla satmıştır. Dairenin gerçek sahipleri ortaya çıktığında durum anlaşılmıştır. Sanığın iddiasına göre, gayrimenkul satış vaadi yoluyla kat karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca A ve B bloktaki tüm daireleri satma yetkisi vardır. Ancak arsa sahibinin daha sonradan sözleşmeye uymadığından dolayı suça konu daireyi satıp parasını almıştır. Sanık müdafi tarafından temyiz edilen karar bozulmuştur. Sanık, TCK'nın 158/1-h, 52, 53. maddeleri gereğince mahkum edilmiştir.
15. Ceza Dairesi         2017/36529 E.  ,  2020/11562 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Tacir veya şirket yöneticisi olan ya da şirket adına hareket eden kişilerin ticari faaliyetleri sırasında dolandırıcılık
    HÜKÜM : TCK"nın 158/1-h, 52, 53. maddeleri gereğince mahkumiyet

    Tacir veya şirket yöneticisi olan ya da şirket adına hareket eden kişilerin ticari faaliyetleri sırasında dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık müdafi tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
    Sanığın, ... Ltd. Şti. yetkilisi olduğu, 3881 ada 1 parselde yapımı devam etmekte olan ... A Blok 1 no"lu daireyi katılana satış yetkisi olmadığı halde 02/04/2010 tarihli satış sözleşmesi gereğince 125.000,00 TL"ye peşin parayla sattığı, dairenin gerçek sahipleri ortaya çıktığında durumun anlaşıldığı, bu suretle sanığın üzerine atılı dolandırıcılık suçunu işlediği iddia edilen olayda; sanığın 07/01/2009 tarihli tüm arsa sahiplerini temsilen ... ile yaptığı düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi yoluyla kat karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca, A ve B bloktaki tüm daireleri satma yetkisine sahip olduğunu, buna göre de suça konu daireyi katılana satıp parasını aldığını, ancak arsa sahibinin daha sonradan sözleşmeye uymayarak tüm dairelerin satış yetkisini vermediğinden katılana tapuda devir yapamadığını, başka dairelerin devrini yaptığını savunduğu, dosyada başka kişilere tapuda devredildiğini gösterir tapu senetlerinin olduğu, sanıkla anlaşma yapan ..."in vefat ettiği ve arsada hak sahibi olan tanıklar ... ve ..."in, abileri olan Mehmet ile sanığın muhatap olduğunu, anlaşmanın içeriğini bilmediklerini beyan ettikleri, sanığın sunduğu sözleşmenin 4, 6 ve 7. maddeleriyle sanığın savunmasının paralel olduğu, bu suretle taraflar arasındaki ilişkinin hukuki mahiyette kaldığı sebebiyle beraat kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 30/11/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Hemen Ara

    Whatsapp ile görüş