Güveni Kötüye Kullanma - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2020/2310 Esas 2020/11695 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/2310
Karar No: 2020/11695
Karar Tarihi: 02.12.2020

Güveni Kötüye Kullanma - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2020/2310 Esas 2020/11695 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi tarafından basit güveni kötüye kullanma suçundan mahkumiyet verilen sanığın dosyası, Ceza Dairesi tarafından bozuldu. Dosyanın basit yargılama usulüne göre değerlendirilmesinde zorunluluk bulunduğu belirtildi ve kararın bozulmasına karar verildi. Sanık lehine sonuç doğuran basit yargılama usulü hakkında detaylı bilgi ise 5271 sayılı CMK’nın 251. maddesi ile açıklanmaktadır. Kararda ayrıca TCK'nın 155/1, 62, 52, 53, 58. maddeleri gerekçe gösterilerek mahkumiyet kararı verildiği belirtilmektedir.
15. Ceza Dairesi         2020/2310 E.  ,  2020/11695 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Güveni Kötüye Kullanma
    HÜKÜM : 5237 sayılı TCK"nın 155/1, 62, 52, 53, 58. maddeleri gereğince mahkumiyet

    Dairemizin bozma ilamı doğrultusunda dosyanın uzlaştırma bürosuna gönderildiği ancak uzlaştırmanın sağlanamadığı belirlenerek yapılan incelemede;
    Gerekçeli karar başlığında suç tarihi olarak, 11/08/2009 tarihi yerine, 2009 yılı yazılmış ise de, bu hususun mahallinde düzeltilmesi mümkün görülmüştür.
    Sanığın yargılama konusu eyleminin, 5237 sayılı TCK’nın 155/1. maddesi kapsamında yer alan “basit güveni kötüye kullanma” suçuna ilişkin olduğu, bahse konu eylem yönünden öngörülen ceza miktarının “altı aydan iki yıla kadar hapis ve adli para cezası”na ilişkin olduğu anlaşılmakla; 17/10/2019 tarih ve 7188 sayılı Kanun’un 24. maddesi ile yeniden düzenlenen 5271 sayılı CMK’nın 251/1. maddesine göre, “Asliye ceza mahkemesince, iddianamenin kabulünden sonra adli para cezasını ve/veya üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verilebilir.” şeklindeki hükme, 7188 sayılı Kanun’un 31. maddesinde yer alan geçici 5/1-d. maddesi ile “01/01/2020 tarihi itibariyle kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalarda seri muhakeme usulü ile basit yargılama usulü uygulanmaz.” şeklinde sınırlama getirilmiş ise de, Anayasa Mahkemesinin, 19/08/2020 tarih ve 31218 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan, 25/06/2020 tarihli, 2020/16 Esas ve 2020/33 Karar sayılı iptal kararı ile “...kovuşturma evresine geçilmiş...” ibaresine ilişkin esas incelemenin aynı bentte yer alan “...basit yargılama usulü...” yönünden Anayasaya aykırı olduğuna ve iptaline karar verildiği, böylece “kovuşturma evresine geçilmiş basit yargılama usulü uygulanabilecek dosyalar yönünden iptal kararı” verildiği anlaşılmakla; her ne kadar Anayasa Mahkemesi kararları geriye yürümez ise de, CMK’da yapılan değişikliklerin derhal uygulanması ilkesi geçerli olsa da, iptal kararının sonuçları itibariyle Maddi Ceza Hukukuna ilişkin olduğu, zira CMK’nın 251/3. maddesinde “Basit yargılama usulü uygulanan dosyalarda sonuç ceza dörtte bir oranında indirilir” şeklindeki düzenleme gereği maddi ceza hukuku anlamında sanık lehine sonuç doğurmaya elverişli olduğundan TCK"nın 7. ve CMK’nın 251. maddeleri uyarınca dosyanın “Basit Yargılama Usulü" yönünden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca sair hususlar incelenmeksizin hükmün BOZULMASINA, 02/12/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara

    Whatsapp ile görüş