15. Ceza Dairesi 2020/6423 E. , 2020/11961 K.
"İçtihat Metni"
Dolandırıcılık suçundan şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 03/07/2019 tarihli ve 2019/113834 soruşturma, 2019/70942 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın reddine ilişkin mercii İstanbul Anadolu 2. Sulh Ceza Hâkimliğinin 22/10/2019 tarihli ve 2019/5195 değişik iş sayılı kararı aleyhine, Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 05/05/2020 gün ve 94660652-105-34-745-2020 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 05/06/2020 gün ve 2020/49148 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
5271 sayılı Kanun’un 160. maddesi uyarınca, Cumhuriyet savcısının, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlaması gerektiği, aynı Kanun’un 170/2. maddesi gereğince yapacağı değerlendirme sonucunda, toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaştığında iddianame düzenleyerek kamu davası açacağı, aksi hâlde ise anılan Kanun’un 172. maddesi gereği kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar vereceği, buna karşın Cumhuriyet savcısının 5271 sayılı Kanun’un kendisine yüklediği soruşturma görevini yerine getirmediği, ortada yasaya uygun bir soruşturmanın bulunmadığı durumda, anılan Kanun’un 173/3. maddesindeki koşullar oluşmadığından, itirazı inceleyen merciin Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmasını sağlamak maksadıyla itirazın kabulüne karar verebileceği yönündeki açıklamalar karşısında,
Dosya kapsamına göre, müşteki vekilinin şikayet dilekçesi ile, müvekkili şirketin muhtelif temizlik ürünlerinin yurt içi ve dışı pazarlaması işiyle uğraştığını, şüphelinin temsilcisi olduğu şirketin ise gerçekte evrak üzerinde ve piyasayı dolandırmak amacıyla kurulmuş bir şirket olduğunun sonradan anlaşıldığını, kendisini şirket temsilsici olarak gösteren şüphelinin müvekkili şirkete iş hacminin çok arttığı ve sektörde sair konularda da ticaret yaptığı yalanıyla müvekkili şirket yetkililerini kandırdığını, müvekkili olan şirketin şüphelinin temsilcisi bulunduğu şirkete kimyevi ürünler sattığını, karşılığında 20/09/2019 tarihli ve 117.097,00 Türk lirası meblağındaki çeki aldıklarını, çek bilgisi için bankanın arandığını ve olumsuz cevap alınmadığını, müvekkili şirketin alacaklı olduğu çekin vadesi gelip bankaya ibraz edildiğinde çekin karşılıksız çıktığını, bunun üzerine şirket yetkilisinin arandığını, ancak telefonlara çıkmadığını, işyerini boşaltarak kayıplara karıştığını, işyerine tahsilat için gelen yüzlerce mağdur ile görüşüldüğünde, şirketin piyasayı dolandırmak için kurulmuş bir şirket olduğunun ve geriye külli miktarda borç ve mağdur bırakarak kayıplara karıştığının görüldüğünü, müvekkili şirketi kandırıp aldatarak külli miktarda kimyevi ürün alıp kayıplara karışarak dolandıran şüpheliden şikayetçi olduğunun anlaşıldığı olayda; İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafınca müşteki ile şüpheli arasındaki uyuşmazlığın hukuki mesele olduğuna binaen kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ise de; şüphelinin beyanının alınması, benzer suçlara ilişkin işlendiği iddia olunan dava ve soruşturma dosyalarının bulunup bulunmadığının araştırılması, şüphelinin suç tarihi ve öncesinde işyerinde aktif faaliyet gösterip göstermediğinin tespit edilmesi ve sonucuna göre şüphelinin hukuki durumun tayin ve takdiri gerekirken, eksik inceleme ve araştırma ile kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği gözetilmeksizin, itiraz üzerine soruşturmanın genişletilmesine karar verilmesi yerine, yazılı şekilde itirazın reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Kanun yararına bozmaya atfen düzenlenen ihbarnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden, itirazın reddine ilişkin İstanbul Anadolu 2. Sulh Ceza Hâkimliğinin 22/10/2019 tarihli ve 2019/5195 değişik iş sayılı kararının, 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi gereğince BOZULMASINA, aynı maddenin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca müteakip işlemlerin mahallinde merciince yerine getirilmesine, 14/12/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.