15. Ceza Dairesi 2020/7645 E. , 2020/11972 K.
"İçtihat Metni"
Dolandırıcılık suçundan sanık ...’in, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 157/1, 39/2-c, 62/1 ve 52/2. maddeleri gereğince 5 ay 25 gün hapis ve 1.000,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına dair Keçiborlu Asliye Ceza Mahkemesinin 09/04/2014 tarihli ve 2013/62 esas, 2014/42 sayılı kararı aleyhine, Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 30/06/2020 gün ve 94660652-105-32-6514-2020 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 10/07/2020 gün ve 2020/59117 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
Dosya aslının, diğer sanıklar yönünden temyiz incelemesi için Yargıtay"da olduğu anlaşılmakla onaylı dosya sureti üzerinde yapılan incelemede;
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun “Sanık hakkında, toplanan delillere göre mahkûmiyet dışında bir karar verilmesi gerektiği kanısına varılırsa, sorgusu yapılmamış olsa da dava yokluğunda bitirilebilir” şeklindeki 193/2. maddesi karşısında, usulüne uygun şekilde sanık sıfatıyla sorgusu yapılmayan sanık hakkında mahkumiyet hükmü kurulamayacağı gözetilmeksizin, yazılı şekilde savunma hakkının kısıtlanması suretiyle mahkumiyetine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Sanığın kovuşturma aşamasında savunmasının tespit edilmediğinin anlaşılması karşısında; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 195. maddesindeki istisnai durumlar dışında sanığın savunması alınmadan mahkûmiyet hükmü kurulmasının mümkün olmadığı gözetilmeden, savunma hakkı kısıtlanmak suretiyle yazılı şekilde karar verilmesi nedeniyle kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden, Keçiborlu Asliye Ceza Mahkemesinin 09/04/2014 tarihli ve 2013/62 esas, 2014/42 sayılı kararının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 309. maddesinin 3. fıkrası uyarınca BOZULMASINA, aynı maddenin 4. fıkra (b) bendi uyarınca sonraki işlemlerin yerel mahkemece yerine getirilmesine, 14/12/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.