Kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık - resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2019/10036 Esas 2020/12062 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/10036
Karar No: 2020/12062
Karar Tarihi: 14.12.2020

Kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık - resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2019/10036 Esas 2020/12062 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Mahkeme, kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından yargılanan sanıkların beraatına karar vermiştir. Sanıkların, sigortalı olarak gösterdikleri çalışmadıkları kişilerle birlikte hareket ederek sigorta primlerinden faydalanmak ve müşteki kurumu zarara uğratmak amacıyla suç işledikleri iddia edilmiştir. Ancak, yapılan yargılama sonucunda suça konu iş yerinin gerçek bir iş yeri olduğu, ilgili kurumun denetim yetkisinin bulunduğu ve sanıkların sigorta primlerini katılan kuruma yatırmış olmaları halinde suç unsurlarının oluşmadığı belirlenmiştir. Bu nedenle, katılan vekilinin temyiz itirazları reddedilerek, beraat hükümleri onanmıştır. Kararda, sanık ... ... hakkında kurulan beraat hükümlerinin, vefat etmesi nedeniyle mahkemece değerlendirilmesi gerektiği belirtilerek, hükmün bu nedenle bozulması kararlaştırılmıştır. Kanun maddeleri olarak, CMK'nın 223/2-a ve 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi gösterilmiştir.
15. Ceza Dairesi         2019/10036 E.  ,  2020/12062 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
    HÜKÜM : CMK"nın 223/2-a maddesi uyarınca ayrı ayrı beraat

    Nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından sanıkların beraatine ilişkin hükümler, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Kömür ocağı işleten.... Nakmaden İnşaat San. ve Tic. Ltd. Şti isimli işyerinde şirket ortağı olan sanıklar ..., ..., ... ile şirket müdürü olan sanıklar ... ve ..."ın diğer sanıkları çalışmadıkları halde çalışıyormuş gibi sigortalı olarak gösterdiği, bu bildirimler sonucu sanıkların kısa ve uzun vadeli sigorta kollarından (hastalık yardımı, emeklilik vs) faydalanmak ve müşteki kurumu zarara uğratmak amacıyla birlikte hareket ederek atılı suçları işledikleri iddia edilen olayda;
    1-Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... hakkında nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından kurulan beraat hükümlerine ilişkin temyiz incelemesinde;
    Sanıkların savunmaları, SGK konrol raporu ve ekleri, şirket işyeri sicil dosyası ile tüm dosya kapsamına göre; suça konu iş yerinin gerçek bir iş yeri olması, işe giriş bildiriminde bulunulan kişilerin isim ve adres bilgilerinin ..."na bildirilmiş olması, ilgili kurumun mevzuatı gereği söz konusu işyeri üzerinde denetim yetkisinin bulunması, sanıkların kurumun denetim imkanını ortadan kaldıracak mahiyette hileli bir hareketinin bulunmaması ve sanıkların sigorta primlerini katılan kuruma yatırmış olması halinde, 5510 sayılı Kanunun 89. maddesince primlerin irat kaydedileceği, aynı Kanun"un 96. maddesince de yapılan sağlık harcamalarının da geri alınacağının düzenlenmiş olması, primlerin yatırılmamış olması halinde de katılan kurumun alacaklarını her zaman tahsil etme imkanının bulunması karşısında atılı suçların yasal unsurlarının oluşmadığı gerekçesiyle verilen beraat hükümlerinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
    Yapılan yargılama sonunda, yüklenen suçun unsurlarının oluşmadığı gerekçe gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin, beraat hükmünün kanuna aykırı olduğuna ve eylemin suç teşkil ettiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
    2-Sanık ... ... hakkında nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından kurulan beraat hükümlerine ilişkin temyiz incelemesinde;
    Sanık ... ..."un hükümden sonra 16/09/2018 tarihinde vefat ettiğinin UYAP"tan temin edilen nüfus kaydından anlaşılması karşısında; sanık hakkında açılan kamu davasının 5237 sayılı TCK"nın 64/1. maddesi uyarınca düşürülmesine karar verilip verilmeyeceğinin mahkemesince değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca sair hususlar incelenmeksizin BOZULMASINA, 14/12/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







    Hemen Ara

    Whatsapp ile görüş