Nitelikli dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2017/31243 Esas 2020/12116 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/31243
Karar No: 2020/12116
Karar Tarihi: 14.12.2020

Nitelikli dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2017/31243 Esas 2020/12116 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanık, galerici olarak 2005 yılında bir araç alıcısına verilen sahte bir çeki kullanarak nitelikli dolandırıcılık suçu işlediği gerekçesiyle mahkum edildi. Sanığın temyiz başvurusu reddedildi ancak adli para cezasının tespitinde yasal hatalar yapıldığı için karar bozuldu. Adli para cezası yeniden belirlendi ve hükmün düzeltilerek onanmasına karar verildi. Kanun maddeleri: TCK 158/1-f-son, 62/1, 52/2-4, 53. ve 5237 sayılı TCK'nın 158. maddesinin 1. fıkrasının (e), (f), (j) ve (k) bentleri.
15. Ceza Dairesi         2017/31243 E.  ,  2020/12116 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık
    HÜKÜM : TCK"nın 158/1-f-son, 62/1, 52/2-4, 53. maddeleri gereğince mahkumiyet

    Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Hükmolunan ceza miktarlarına nazaran, sanığ’ın duruşmalı inceleme talebinin 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"un 318. maddesi uyarınca reddine karar verilerek yapılan incelemede;
    Galerici olan sanığın, 2005 yılı Temmuz ayında katılan ..."dan aldığı araca karşılık hesap sahibi Dost Tarım ve Orman Ürünleri San. Tic. Ltd. şirketi olan 30/08/2005 keşide tarihli ... adına keşide edilmiş 8.700 TL bedelli çeki verdiği, söz konusu çekin Yapı Kredi Bankası 4. Sanayi sitesi şubesinden alınan 28/05/2009 tarihli cevabi yazı içeriğine göre; aynı seri numarası ile ikiz ve sahte olarak düzenlendiğinin bildirildiği, bu şekilde sanığın sahte olarak düzenlenmiş çeki kullanmak suretiyle nitelikli dolandırıcılık işlediği iddia edilen olayda; her ne kadar sanık savunmalarında; katılanın sattığı araca... isimli kişi alıcı olduğundan, çeki aracı katılana..."in verdiğini belirtmişse de; ... isimli sahsa ait açık kimlik ve adres bilgilerinin ne olduğuna dair bilgi verememesi, katılanın suça konu çekin araç satışı nedeniyle sanık tarafından verildiğini beyan etmesi, bu beyanı doğrultusunda tanık anlatımları, 8.700 TL bedelli çekin sanık tarafından verildiğini belirleyen 29/06/2005 tarihli oto satış mukavelesi içeriği, banka cevabi yazıları ve dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; sanığın nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediğinin sabit olduğu gerekçesine dayanan mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
    Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanığın sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    5237 sayılı TCK"nın 158. maddesinin 1. fıkrasının (e), (f), (j) ve (k) bentlerinde sayılan hallerde adli para cezasının tayininde tespit olunacak temel gün, suçtan elde olunan haksız menfaatin iki katından az olmayacak şekilde asgari ve bu miktara yükseltilerek belirlenecek gün sayısı üzerinden arttırma ve eksiltmeler yapıldıktan sonra ortaya çıkacak sonuç gün sayısı ile bir gün karşılığı aynı kanunun 52. maddesi uyarınca, 20-100 TL arasında takdir olunacak miktarın çarpılması neticesinde sonuç adli para cezasının belirlenmesi gerektiği gözetilmeksizin, temel gün adli para cezasının önce 5 gün olarak belirlenip, takdiri indirimin uygulanmasından sonra, adli para cezasının suçtan elde edilen menfaatin iki katından az olamayacağı gerekçe gösterilip sonuç ceza olarak doğrudan haksız elde olunan yararın iki katının esas alınması suretiyle sanık hakkında fazla adli para cezası tayini,
    Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenle, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden, hüküm fıkrasından adli para cezasına ilişkin sırasıyla "5 gün", "4 gün" ve “17.400 TL" adli para cezası terimlerinin tamamen çıkarılarak, yerlerine sırasıyla "870 gün", "725 gün" ve "14.500 TL" adli para cezası ibarelerinin eklenmesi suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 14/12/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.











    Hemen Ara

    Whatsapp ile görüş