Dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2019/1088 Esas 2020/12165 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/1088
Karar No: 2020/12165
Karar Tarihi: 14.12.2020

Dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2019/1088 Esas 2020/12165 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Dolandırıcılık suçundan mahkum edilen sanığın temyiz itirazı incelenerek, bazı hataların tespit edildiği ve adil yargılanma hakkının ihlal edildiği sonucuna varıldı. İlk olarak, sanığa duruşma davetiyesi bila tebliğ iade edildiği halde gerekli hatırlatmalar yapılmadan duruşmaya ara verilmesine karar verildiği için sanığın savunma hakkı kısıtlanmıştır. İkincisi, suç tarihi gerekçeli kararda yanlış belirtilmiştir. Son olarak, uzlaştırma işlemleri sırasında, taraflara MERNİS adreslerine uygun tebligat yapılmadan yargılamaya devam edilerek hüküm kurulmuştur. Bu nedenlerle, mahkeme kararı bozulmuştur.
Kanun Maddeleri: TCK 157/1, 62, 52, 53; CMK 176/4, 190/2; AİHS 6/3-b; 7201 sayılı Kanun'un 21/2. maddesi.
15. Ceza Dairesi         2019/1088 E.  ,  2020/12165 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Dolandırıcılık
    HÜKÜM : TCK"nın 157/1, 62, 52, 53. maddeleri uyarınca mahkumiyet

    Dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
    Sanığın Posta Gazetesine verdiği araba satış ilanını gören katılanın, ilandaki telefonu arayarak sanıkla irtibata geçtiği, sanığın katılanı araba satacağına inandırarak evine gelip protokol imzalamaya ikna ettiği ayrıca aracın Gerede"de kaza yaptığını belirtip usta masrafı diyerek katılandan 2.500 TL aldığı, arabayı Ankara"dan getiriyorum diyerek 150 TL ve 100 TL para aldığı gibi arabayı almaya Gerede"ye giderken kendi kullandığı aracına 240 TL"lik benzini aldırarak toplam 2.990 TL menfaat temin ettiğiinin iddia edildiği somut olayda,
    1-Dava dosyasına konu suç nedeni sanığa iddianame ekli duruşma davetiyesi gönderildiği fakat duruşma davetiyesinin bila tebliğ iade edildiği, CMK"nın 176/4. maddesi uyarınca tebliğ tarihi ile duruşma günü arasında en az bir hafta süre bulunması gerektiği, bu süreye uyulmamasına rağmen sanığa CMK"nın 190/2. maddesi uyarınca duruşmaya ara verilmesini istemeye hakkı olduğunun hatırlatılmadığı anlaşılmakla; Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi"nin 6/3-b maddesi uyarınca sanığın savunmasını hazırlamak için gerekli zamana ve kolaylıklara sahip olma hakkının kullandırılmaması suretiyle sanığın savunma hakkının kısıtlanması ve adil yargılanma hakkının ihlal edilmesi,
    2-"21/08/2013" olan suç tarihinin gerekçeli karar başlığında "02/09/2013" şeklinde yazılması,
    3-Uzlaştırmacı tarafından, tarafların telefon numaraları ve adreslerinin araştırıldığı, vasinin adres ve telefonlarının cezaevinden temin edildiği, tarafların tespit edilen bütün adreslerine tebligat çıkartıldığı ancak taraflara ulaşılamadığından uzlaşmanın teklif aşamasında kaldığı belirtilmişse de;
    Kendisine uzlaştırma işlemlerini gerçekleştirmek üzere dosya tevdi edilen uzlaştırmacının öncelikle uzlaştırma teklifi yapılacak ilgililere telefon, telgraf, faks, elektronik posta gibi araçlardan yararlanılmak suretiyle uzlaştırma teklifi yapmak üzere çağrı yapması, şayet belirtilen şekilde çağrı yapılamaz ise bu defa uzlaştırmacının ilgili savcılık nezdinde kurulmuş uzlaştırma bürosundan uzlaşma teklifi yapılmasını talep etmesi gerektiği, böyle bir taleple karşılaşan büronun da muhatabına ulaşamaması durumunda öncelikle muhatabın bilinen son adresine tebliğ yapması, tebligatın iade gelmesi durumunda muhatabın mernis adresinin tespitini yaparak bu defa tebligat parçası üzerine
    adresin MERNİS adresi olduğu ve 7201 sayılı Kanun"un 21/2. maddesi uyarınca işlem yapılması belirterek tebliğ yapması gerektiği; ancak dosyada uzlaştırma işlemlerine ilişkin 2 adet iade edilmiş tebligat mazbatası bulunduğu ve taraflara MERNİS adreslerine ilişkin belirlenen usullere uygun tebligat yapılmadığı hususu gözetilmeden yargılamaya devamla mahkumiyet hükmü kurulması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükmün bu nedenle, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 14/12/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.











    Hemen Ara

    Whatsapp ile görüş