

Esas No: 2017/24752
Karar No: 2020/12409
Karar Tarihi: 16.12.2020
Nitelikli dolandırıcılık - resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2017/24752 Esas 2020/12409 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanıklar, İpsala Gümrük Sayman Müdürlüğü'nde görev yapan ve saymanlık personeline ödenen fazla çalışma ücretlerinin yanı sıra vekalet ücretleri de dahil olmak üzere gereksiz ödemeler yaparak, mevzuata aykırı biçimde para kazanmışlardır. Ancak, mahkeme sanıkların suç işleme kastı olmadığını ve yapılan işlemlerin denetime açık olduğunu belirtmiştir. Dolayısıyla, sanıkların beraatine karar verilmiştir.
Kanun Maddeleri: Gümrük Kanunu, Vergi Usül Kanunu ek 13/4. maddesi.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Beraat
Sanıkların nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından beraatlarına ilişkin hükümler, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
İpsala Gümrük Sayman Müdürlüğü’nde müdür yardımcısı olarak görev yapan sanık ...’in, muhasebe şefi olan diğer sanık ... ile birlikte 2005 yılı Şubat ayından itibaren 2011 yılı Aralık ayı sonuna kadar gümrük kanunu uyarınca saymanlık personeline ödenen fazla çalışma ücretlerinin, 213 sayılı Vergi Usül Kanunu ek 13/4. maddesine göre ödenen ek ödemenin net tutarından indirilerek alınması gerekirken, sanık ..."in talimatı ile sanık ... tarafından düzenlenen bordrolar ile 2007 yılına kadar her iki sanığın da mahsup yapmadan fazla çalışma ücreti aldıkları, 2007 yılında Maliye Bakanlığı Muhasebat Genel Müdürlüğü "Gümrük Fazla Çalışma Ücrelerinin Mahsup İşlemleri" başlıklı 07/07/2007 tarih ve 2007/13 sayılı Say 2000i duyurusu ile mahsuplaştırma işlemi sistem tarafından otomatik olarak yapılmaya başlanmasına rağmen, 2007 yılındaki değişiklikten sonra da sanık ..."in kendi adına mahsup edilen ücrete ilişkin ayrı ödeme emirleri düzenleyerek ek ödemeyi almaya devam ettiği, sanık ..."in saymanlık müdürlüğüne vekalet görevi dolayısıyla vekalet aylığı ile vekalet ettiği göreve ilişkin zam ve tazminat farklarını alabilmek için gerekli şartları taşımadığı halde yersiz olarak vekalet aylığı da aldığı, sanık ..."e yersiz olarak yapılan ödemeler ve vekalet aylığına ilişkin olarak muhasebe şefi olan sanık ...’in 07/07/2007 tarih ve 2007/13 sayılı Say 2000i duyurusu ile gidilen değişikliğe kadar ek ödemelerin yanı sıra ödeme emri düzenlemek suretiyle fazla mesai ve vekalet ücretlerini de tahakkuk etmek, 2007 yılındaki değişiklikten sonra sistem tarafından mahsup edilen ücrete ilişkin de yeni ödeme emirleri düzenlemek suretiyle, sanık ...’in toplam 50.731,73 TL, sanık ...’in de 34.066,56 TL yersiz kazanç elde ettiği, böylece sanıkların mevzuatta olmayan ve mevzuat uyarınca ödenmemesi gereken parayı almak için içerik itibarıyla gerçeğe aykırı olan ve hukuksal düzenlemelere aykırı biçimde düzenlenen, dolayısıyla sahte olan belgelerle hakları olmayan parayı tahsil etmek suretiyle zincirleme şekilde kamu kurumu olan devlet aleyhine dolandırıcılık ve yine zincirleme şekilde resmi belgede sahtecilik suçlarını işledikleri iddia edilen olayda;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için hileli davranışlarla bir kişinin aldatılıp onun veya başkasının zararına olarak, kendisine veya başkasına yarar sağlanmasının gerektiği, somut olayda; sanıkların yapmış oldukları davranışların hile boyutuna ulaşmadığı, yapılan her işleme karşı resmi belge düzenlendiği, bu belgelerin gerekli yerlerde muhafaza edildiği, denetime açık tutulduğu, kurum içi denetimle rahatlıkla yapılan işlemlerin ve ödemelerin kontrol edilip usulüne uygun yapılıp yapılmadığının tespit edilebileceği, yine sanıkların almış oldukları ödemelere ilişkin görevleri gereği ödeme belgeleri düzenledikleri, bu belgelerde de ödenen parayla belge içeriklerinin birbiriyle örtüştüğü, herhangi bir belgede tahrifat yapıldığına dair bir iddianın olmadığı, sanıkların almış oldukları fazla çalışma ücretleri ve vekalet ücretine ilişkin belgeleri düzenlerken suç işleme kastıyla hareket etmedikleri gerekçesiyle verilen beraat hükümlerinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılama sonunda, sanıkların suç işleme kastıyla hareket etmedikleri gerekçe gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin atılı suçların sübut bulduğuna ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, hükümlerin ONANMASINA, 16/12/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
