MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılığa teşebbüs
HÜKÜM : Beraat

Sanığın nitelikli dolandırıcılık suçundan beraatına ilişkin hüküm, katılan tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Mersin Barosuna kayıtlı olarak avukatlık yapan sanığın, ... Noterliği’nce düzenlenen 13/03/2012 tarih ve ... yevmiye sayılı vekaletname ile trafik kazasında hayatını kaybeden ... mirasçıları katılanlar ... ve ... lehine tazminat davası açmak üzere vekilliklerini üstlendiği, Silifke 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2008/565 sayılı esasına kayden açtığı tazminat davası sonunda verilen 13/06/2012 tarih ve 2012/395 sayılı kararda hükmolunun tazminatın tahsili için Silifke İcra Müdürlüğü’nün 2012/2910 sayılı dosyası üzerinden takip başlattığı, icra takibi kapsamında 10/08/2012 tarihli reddiyat makbuzu ile 242.616,75 TL tahsil ettiği halde, katılanlara 122.000 TL tazminat kazandıklarını, henüz paranın yatırılmadığını, parayı daha erken almak için Karayolları Bölge Müdürlüğüne ve Ankara"da başka yerlere paranın %10" u oranında komisyon vermeleri gerektiğini söylediği, 10/08/2012 tarihinde tahsil ettiği miktarın 190.000 TL’sini Vakıflar Bankası Silifke şubesine vadeli hesap açarak yatırdığı, katılanların 06/09/2012 tarihinde şikayetçi olmaları üzerine tahsil edilen paranın 191.468,51 TL"sini 14/09/2012 tarihinde katılan ... adına yatırdığı, tahsil ettiği parayı katılanlardan saklayıp uhdesinde tuttuğu gibi, başka kimselere para vereceğinden bahisle katılanları aldatmaya çalıştığı iddia edilen olayda;
Sanık hakkında, vekilliğini üstlendiği katılanlar adına tahsil ettiği parayı uhdesinde tutması şeklindeki eylemi nedeniyle zimmet suçundan kurulan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği ve bu kararın kesinleştiği, hükmedilen tazminat miktarını gizleyerek, tazminatın bir an önce tahsilini temin için başka kimselere para vereceğinden bahisle katılanları yanıltıp kendisine haksız menfaat sağlamaya çalışarak üzerine atılı nitelikli dolandırıcılığa teşebbüs suçunu işlediğine dair iddiaya yönelik ise, katılanların tanıklarca doğrulanmayan soyut iddia ve beyanları dışında mahkumiyete yeterli, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği anlaşılmakla; sanık hakkında verilen beraat hükmünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılama sonunda, sanığın atılı suçu işlediğinin sabit olmadığı gerekçe gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılanın atılı suçun sübut bulduğuna ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA, 16/12/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.