15. Ceza Dairesi 2019/263 E. , 2020/12426 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : TCK"nın 157/1,62, 52,53. maddeleri gereğince mahkumiyet
Dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanığın katılanı arayıp kendisini Cumhuriyet savcısı olarak tanıttığı, banka hesaplarından ve kredi kartlarından başkaları tarafından para çekilerek PKK terör örgütüne yardım yapıldığını bunu yapan kişilerin tespit edilebilmesi için vermiş olduğu hesaba para yatırması gerektiğini söyleyerek Vakıfbank şubesinden adına 20.000,00 TL yatırmasını sağladığı, sanığın daha sonra telefonu kapattırmayarak arkadaşlarından borç para alıp Denizbank şubesinden para yatırmasını istediği, katılanın bunun üzerine arkadaşlarından aldığı borç ve çektiği kredi ile 29.000,00 TL’yi de Denizbank şubesinden sanık adına yatırdığı, bu suretle dolandırıcılık suçunu işlediği, sanığın tevil yollu ikrarı, katılan beyanı, tanık anlatımı, banka cevabi yazıları, tarafların uzlaşamadıklarına ilişkin uzlaştırma raporu ile dosya kapsamından anlaşılmakla; eylemin suç tarihinden sonra 02.12.2016 tarih ve 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun"un 14. maddesi ile eklenen TCK"nın 158/1-L maddesine temas etmesine rağmen suç tarihinde yürürlükte ve sanık lehine olan, aynı Kanunun 157/1. maddesinde düzenlenen basit dolandırıcılık suçunu oluşturduğunu takdir eden mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiş olup sanığın aynı suç işleme kararının icrası kapsamında Kanunun aynı hükmünü değişik zamanlarda birden fazla ihlal etmesi nedeniyle TCK’nın 43. maddesindeki zincirleme suç hükümlerinin uygulanması suretiyle cezasının arttırılması gerekirken eksik ceza tayin edilmesi aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Hükümde adli para cezasının ödenmemesi halinde hapse çevrileceğinin ihtar edilmesi hususunun Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 23/01/2018 karar tarihli 2015/962 Esas ve 2018/16 Karar numaralı ilamında da belirtildiği üzere; ihtarın 5237 sayılı TCK"nın 52/4. maddesindeki düzenlemeye aykırı olmaması ve 5275 sayılı Kanun"un 106/3. maddesinde 18/06/2014 tarihinde yapılan değişikliğin infaz aşamasında gözetilmesinin mümkün olması karşısında tebliğnamedeki düzeltilerek onama isteyen görüşe iştirak edilmemiştir.
Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanığın delilleri takdirinde hataya düşüldüğüne ilişkin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA, 16/12/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.