15. Ceza Dairesi 2017/29938 E. , 2020/12446 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : 1-TCK"nın 157/1, 62, 52, 53. maddeleri gereğince mahkumiyet
2-TCK"nın 207/1, 62, 53. maddeleri gereğince mahkumiyet
Dolandırıcılık ve özel belgede sahtecilik suçlarından sanık hakkında verilen mahkumiyet hükümleri, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanığın, katılan ...’e ait aslı ele geçirilemeyen nüfus cüzdanını kullanarak katılan ... ile iş yerindeki sabit telefon hattı için abonelik sözleşmesi yaptığı, suça konu hattın kullanımından doğan fatura borçlarını ödemeyerek haksız yarar sağladığı, bu suretle üzerine atılı dolandırıcılık ve özel belgede sahtecilik suçlarını işlediğinin iddia edildiği olayda;
1-Sanık hakkında dolandırıcılık suçundan verilen mahkumiyet hükmününe yönelik temyiz incelemesinde,
Sanığın aslı ele geçirilemeyen sahte nüfus cüzdanını kullanarak telefon hattı aboneliğini yaptığı anlaşılmakla, kamu kurumu olan nüfus müdürlüğünün maddi varlığı sayılan sahte nüfus cüzdanının araç olarak kullanılması nedeniyle eylemin TCK"nın 158/1-d maddesi kapsamında düzenlenen nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturacağı gözetilmeden, suç vasfının tayininde yanılgıya düşülerek basit dolandırıcılık suçundan yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-Sanık hakkında özel belgede sahtecilik suçundan verilen mahkumiyet hükmününe yönelik temyiz incelemesinde,
Hükümden sonra 19/02/2014 tarih ve 28918 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 6518 sayılı Kanun"un 104 ve 105. maddeleri ile değişik 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu"nun 63. maddesinin 10. fıkrası ile yaptırıma bağlanan 56. maddesinin 4. fıkrasındaki "kişinin bilgisi ve rızası dışında işletmeci veya adına iş yapan temsilcisi tarafından abonelik tesisi, işlemi veya elektronik kimlik bilgisini haiz cihazların kayıt işlemi yapılamaz ve yaptırılamaz, bu amaçla gerçeğe aykırı evrak düzenlenemez, evrakta değişiklik yapılamaz ve bunlar kullanılamaz" ve 5. Fıkrasındaki "gerçeğe aykırı evrak düzenlemek veya değiştirmek suretiyle kişinin bilgi ve rızası dışında tesis edilmiş olan abonelikler kullanılamaz" hükmü karşısında; özel hüküm niteliğinde bulunan 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu"nun 56. maddesindeki düzenleme de gözetilip, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayininde zorunluluk bulunması,
Kabule göre de;
5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin 1, 2 ve 4. numaralı fıkralarıyla ilgili olarak Anayasa Mahkemesi’nin verdiği 08/10/2015 tarihli ve E. 2014/140, K. 2015/85 sayılı kısmi iptal kararının, 24/11/2015 tarihli Resmi Gazete"de yayımlayarak yürürlüğe girdiğinden, iptal kararına göre değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca, hükmün BOZULMASINA, aynı kanunun 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı bakımından kazanılmış hakkın gözetilmesine, 16/12/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.