15. Ceza Dairesi 2017/33197 E. , 2020/12522 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Bilişim sistemleri banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : 1. Nitelikli dolandırıcılık suçu yönünden;
CMK"nın 223/2-a maddesi uyarınca beraat
2. Resmi belgede sahtecilik suçu yönünden;
TCK"nın 204/1, 53. maddeleri uyarınca mahkumiyet
Sanığın, nitelikli dolandırıcılık suçundan beraatine ilişkin hüküm O yer Cumhuriyet savcısı, resmi belgede sahtecilik suçundan mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık müdafi tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın, katılanın işyerinden çalınan Denizbank ... Şubesi’ne ait, 30/09/2009 keşide tarihli, 5.000 TL bedelli çeki ciro ederek piyasaya sürdüğü, bu şekilde üzerine atılı suçları işlediği iddia olunan olayda; katılana ait işyerinde meydana gelen hırsızlık sonucu ele geçirilen çeklerden biri olan davaya konu çekin son yetkili.... tarafından bankaya ibraz edildiğinde çalıntı ve sahte olduğunun anlaşıldığı, ... çeki yaptığı iş karşılığında ..."den aldığını, ...’nin ise yaptığı iş karşılığında çeki temyiz dışı sanık ...’den aldığını söylediği, ...’in kovuşturma aşamasında sözkonusu çeki sanığın aldığı mal karşılığında kendisine teslim ettiğini beyan ettiği, ancak soruşturma aşamasında, sanık ile aralarında ticari bir alışveriş olmaksızın çek alışverişi yaptıkları yönündeki beyanı karşısında sanığın üzerine atılı nitelikli dolandırıcılık suçunun unsurlarının oluşmadığı kabulü ile verilen beraat hükmünde ve resmi belgede sahtecilik suçu yönünden, her ne kadar suçlamaları kabul etmese de sanığın çek ile ilgili olarak soruşturma ve kovuşturma aşamasında çelişkili beyanlarda bulunduğu, yargılama aşamasında çeki ..."den ticari ilişki nedeni ile ortağı ile birlikte aldığını ve aralarındaki ticari ilişkiyi ispatlamaya yarar belgeleri sunacağını söylemesine rağmen buna ilişkin belgeleri ibraz etmediği gerekçesi ile üzerine atılı resmi belgede sahtecilik suçunu işlediğinin sabit olduğu kabulü ile verilen mahkumiyet hükmünde bir isabetsizlik görülmemiştir.5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin 1, 2 ve 4. fıkralarıyla ilgili olarak Anayasa Mahkemesi’nin verdiği 08/10/2015 tarih ve 2014/140 E. 2015/85 K. sayılı kısmi iptal kararının, 24/11/2015 tarihli Resmi Gazete"de yayımlayarak yürürlüğe girdiğinden koşulların oluşması halinde infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, O yer Cumhuriyet savcısının, dolandırıcılık suçunun unsurlarının oluştuğuna ve sanığın cezalandırılması gerektiğine; sanık müdafiinin, eksik inceleme ile karar verildiğine, şüpheden sanık yararlanır ilkesi gereğince sanık hakkında beraat kararı verilmesi gerektiğine yönelik temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA, 17/12/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.