Bedelsiz senedi kullanma - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2017/32245 Esas 2020/12825 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/32245
Karar No: 2020/12825
Karar Tarihi: 23.12.2020

Bedelsiz senedi kullanma - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2017/32245 Esas 2020/12825 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanık, 2 adet 250.000 TL bedelli seneti işin tamamlanmasına rağmen iade etmeyip atılı suçu işlemekle suçlanmıştır. Ancak, suça konu senetlerin bedelsiz kaldığı veya anlaşmaya aykırı olarak kullanıldığının yazılı delille ispatlanmasının gerektiği, ancak katılanın bu yönde bir delil sunamadığı tespit edilmiştir. Bu nedenle sanık hakkında beraat kararı verilmiştir. Ancak, sanık müdafinin avukatlık ücretine ilişkin talepleri karar esnasında dikkate alınmamıştır. Bu nedenle hükmün düzeltilerek, sanığın kendisini vekil ile temsil ettirdiği için Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre belirlenen 750 TL vekalet ücretinin hazineden alınarak sanığa verilmesine karar verilmiştir. Kararda detaylı olarak ele alınan kanun maddeleri ise şu şekildedir: 1136 sayılı Kanun'un 168. maddesi, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 13. maddesinin 5. fıkrası, 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi, ve 1412 sayılı CMUK'un 321 ve 322. maddeleri.
15. Ceza Dairesi         2017/32245 E.  ,  2020/12825 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Bedelsiz senedi kullanma
    HÜKÜM : Beraat

    Sanığın bedelsiz senedi kullanma suçundan beraatına ilişkin hüküm, katılan vekili ve vekalet ücretiyle sınırlı olmak üzere sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
    Sanığın, ... mahallesinde bulunan otel inşaatının çelik konstrüksiyon işini verdiği katılandan teminat olarak aldığı 2 adet 250.000 TL bedelli senetleri işin tamamlanmasına rağmen iade etmeyip Bakırköy 16. İcra Müdürlüğü’nde takibe koymak suretiyle atılı suçu işlediği iddia edilen olayda; sanık savunması, katılan beyanı, ilgili icra müdürlüğü ve icra mahkemesi dosyaları ile Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu"nun 24/03/1989 gün ve 1989/1 Esas, 1989/2 Karar sayılı içtihadı birlikte değerlendirildiğinde; suça konu senetlerin bedelsiz kaldığı ya da anlaşmaya aykırı olarak kullanıldığının yazılı delille ispatlanmasının zorunlu olduğu; ancak, katılanın bu kapsamda bir delil ibraz edemediği anlaşılmakla; sanık hakkında verilen beraat hükmünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; katılan vekilinin atılı suçun unsurlarının oluştuğuna yönelik yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    1136 sayılı Kanun"un 168. ve hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi"nin 13. maddesinin 5. fıkrası uyarınca, beraat eden ve kendisini vekille temsil ettiren sanık lehine maktu avukatlık ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
    Kanuna aykırı olup, sanık müdafinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak, yeniden yargılanmayı gerektirmeyen bu hususta, aynı kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden, hükmün ilgili kısmına "sanığın kendisini vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre belirlenen 750 TL vekalet ücretinin hazineden alınarak sanığa verilmesine" fıkrasının eklenmesi suretiyle, hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 23/12/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.









    Hemen Ara

    Whatsapp ile görüş