MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma
HÜKÜM : CMK’nın 223/2-e maddesi gereğince beraat

Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm katılan tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın, katılanın eşi aleyhine açacağı boşanma davasında vekilliğini üstlendiği, vekalet ücreti olarak kararlaştırılan 1.500,00 TL ve masrafları peşin olarak aldığı halde, boşanma davasının yargılaması sırasında hükmedilen tedbir nafakası alacağının tahsili için yürüttüğü takip konusu alacağa mahsuben icra dosyasından 02/09/2005, 30/11/2005, 12/06/2006, 27/02/2007 ve 27/10/2009 tarihli reddiyat makbuzları karşılığında tahsil ettiği toplam 4.482,20 TL’den katılana 2006 yılı içerisinde 500,00 TL ödeme yapıp, bakiye 3.982,20 TL’yi 08/03/2011 tarihli ihtarnameye rağmen katılana vermeyerek uhdesinde tuttuğu, bu şekilde üzerine atılı suçu işlediği iddia edilen olayda; sanığın, katılanın vekili sıfatıyla yürüttüğü boşanma davasının 6,5 yıl sürdüğü, bu süreçte dosyanın iki kez Yargıtay’a gittiği, tüm masrafların kendisi tarafından yapıldığı, dosyanın Yargıtay’dan dönüşü sonrasında da herhangi bir ücret almadan davayı takip etmeye devam ettiği, dosya 30/12/2011 tarihinde karara çıkıp masraf ve ücret hesabı yapılacağı sırada 08/03/2011 tarihli ihtarname ile vekillikten azledildiği, aynı tarihte müşavirliğini yaptığı katılanın ortağı olduğu şirket vekilliğinden de alacağını alamadan azledildiği, katılanın vekilliği ve şirkette yaptığı işlerden dolayı 10.000,00 TL alacaklı olduğu yönündeki savunmasının, katılan tarafından peşin olarak verildiği iddia edilen vekalet ücreti ve masraflara ilişkin belge sunamaması karşısında, sanık ile katılan arasında vekalet ilişkisi bulunduğu, sanığa yüklenen suçun sabit olmadığı, savunmasının aksine mahkumiyetine yeter kesin, somut ve inandırıcı delil bulunmadığı kabulü ile sanık hakkında verilen beraat hükmünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılanın, avukatın ücret ve masraf almadan davasını takip etmesinin hukukçu kimliği ile bağdaşmadığına; sanığın, şirketinden ve kendisinden ücret alacağı bulunmadığına ilişkin tanık beyanı olduğuna; nafaka üzerinde hapis hakkı kullanılamayacağına yönelik temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 29/12/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.