MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Bedelsiz senedi kullanma
HÜKÜM : TCK’nın 156/1, 52 ve 51. maddeleri uyarınca mahkumiyet

Bedelsiz senedi kullanma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanığın, katılana verdiği 1.000.000 TL tutarındaki borç para karşılığında kendisinden aynı bedelli teminat senedi aldığı, katılanın borcunu sanığa tamamen ödediği halde, sanığın söz konusu senedi başkasına cirolayıp bu senede dayalı olarak katılan hakkında icra takibi yapılmasına neden olduğu, bu suretle bedelsiz senedi kullanma suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda,
Sanığa yüklenen suçun takibi şikayete bağlı olup, 5237 sayılı TCK"nın 73. maddesi uyarınca altı aylık şikayet süresinin zamanaşımı süresini geçmemek koşuluyla, şikayet hakkı olan kişinin fiil ve failin kim olduğunu bildiği veya öğrendiği günden başlayacağı dikkate alınarak, katılanın süresinde şikayette bulunup bulunmadığının tespiti amacıyla, suça konu senede dayalı olarak başlatılan icra takip dosyasının getirtilip, ödeme emrinin katılana hangi tarihte tebliğ edildiği ve yapılan tebligatın usulüne uygun olup olmadığı tespit edilerek, katılanın söz konusu takipten en geç hangi tarihte haberdar olduğunun kesin olarak belirlenmesi ve ilgili evrakların onaylı örneklerinin dosya içerisine alınması, sonucuna göre katılanın 6 aylık yasal süre geçtikten sonra şikayette bulunduğunun anlaşılması halinde; 5237 sayılı TCK’nın 73/1-2 ve 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddeleri uyarınca süresinde şikayette bulunulmaması nedeniyle kamu davasının düşmesine karar verilmesi gerektiği, aksi takdirde ise; sanığa yüklenen bedelsiz senedi kullanma suçu nedeniyle açılan kamu davası üzerine verilen hükümden sonra, 02/12/2016 tarih ve 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 34. maddesi ile 5271 sayılı CMK"nın 253. ve 254. maddelerinde düzenleme yapıldığı gözetilerek, yeni düzenlemeye göre dosyanın öncelikle bu madde hükmü doğrultusunda uzlaştırma işlemleri yapılmak üzere uzlaşma bürosuna gönderilerek, alınacak uzlaştırma raporu sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca sair hususlar incelenmeksizin BOZULMASINA, 29/12/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.