15. Ceza Dairesi 2020/10954 E. , 2020/13050 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık (değişen suç vasfına göre dolandırıcılık)
HÜKÜM : TCK’nın 157/1, 52/2 ve 53. maddeleri uyarınca mahkumiyet
Değişen suç vasfına göre dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanığın, katılana ait... isimli firmada pazarlamacı olarak çalıştığı, bu firmanın Rema Gmbh adlı Alman firmasına ihraç etmiş olduğu mallara karşılık kestiği faturayı mallarla birlikte adı geçen Alman firmasına gönderdiği, ancak daha sonra sanığın bu fatura yerine bilgisayar ortamında sanal olarak temyiz dışı sanık ... adına sahte fatura düzenleyip, bu sahte faturayı söz konusu Alman firmasına internet üzerinden gönderdiği, Alman firmasının bu işlemin prosedür dışında olduğunu katılanın sahibi olduğu firmaya bildirerek teyit istemesi üzerine, sanığın aslı ele geçirilemeyen Almanca olarak yazılmış, altında şirket kaşesi ve katılanın adı ile imzasının bulunduğu yazıyı sahte olarak düzenleyip Alman firmasına e-mail yoluyla gönderdiği, böylece Alman firması tarafından malların bedeli olarak gönderilecek parayı temyiz dışı sanık ... adına olan banka hesabına yatırılmasını sağladığı ve söz konusu parayı bankadan çekip uhdesinde tuttuğu iddia edilen olayda; sanığın gerçekleştirdiği ileri sürülen hileli söz ve davranışların doğrudan katılana yöneltilmemiş olması ve sanık ile katılan arasında hizmet ilişkisinin bulunması karşısında, sanığın çalıştığı firma adına 3.kişilerden para tahsil etme yetkisi olup olmadığı araştırılarak, para tahsil etme yetkisi bulunduğunun anlaşılması halinde; söz konusu malların bedelinin TCK"nın 155/2. maddesinde tanımlanan mahiyette bir hizmet ve meslek dolayısıyla sanığa tevdii ve teslim edilmiş olması sebebiyle, eylemin 5237 sayılı TCK’nın 155/2.maddesinde düzenlenen hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçu kapsamında kalacağı dikkate alınarak, bu durumda sanığa yüklenen ve 5237 Sayılı TCK’nın 155/2. maddesinde düzenlenen hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçu nedeniyle, 24/10/2019 tarih ve 30928 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 7188 sayılı Kanun’un 26. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. ve 254. maddeleri gereğince; sanığın 3.kişilerden para tahsil etme yetkisi bulunmadığının tespiti halinde ise, eylemin TCK"nın 155/1.maddesinde düzenlenen güveni kötüye kullanma suçunu oluşturacağı gözetilerek, sanığa yüklenen güveni kötüye kullanma suçu nedeniyle, hükümden sonra 02.12.2016 tarih ve 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nın 253. ve 254. madde fıkraları gereğince uzlaştırma işlemleri için gereği yapılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca sair hususlar incelenmeksizin BOZULMASINA, aynı Kanunun 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı bakımından sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 29/12/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.