MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : TCK"nın 157/1, 62/1, 53/1-3, 58/6 maddeleri gereğince mahkumiyet

Dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm katılan vekili, sanık ve müdafi tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Dairemizin 24/05/2017 tarihli bozma ilamı üzerine dosyanın uzlaşma bürosuna gönderildiği ancak usulüne uygun uzlaşma teklifine rağmen tarafların uzlaşamadıkları belirlenerek yapılan incelemede;
Sanığın, evine gitmekte olan katılanı durdurup “kız kardeşime laf atmışsın, aramış mısın kontrol edeceğim” diyerek katılana ait cep telefonunu istediği, katılanın sanığa cep telefonunu vermesi üzerine, sanığın telefonu alarak kız kardeşine bakmak bahanesiyle iki kez uzaklaşıp geri geldiği, aynı bahane ile tekrar katılanın yanından ayrılıp telefon ile birlikte gitmek suretiyle dolandırıcılık suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda; tüm dosya kapsamına göre sanığın eyleminin dolandırıcılık suçunu oluşturduğuna yönelik mahkemenin kabulünde isabetsizlik görülmemiş olup, haksız menfaatin yoğunlaşan hileli hareketler sonucu elde edilmesi nedeniyle tebliğnamedeki düşünceye iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre katılan vekili ile sanık ve müdafinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
5237 sayılı TCK"nın 157/1 maddesi gereğince hapis cezasının yanında adli para cezası da uygulanması gerektiği gözetilmeksizin eksik ceza tayin edilmesi,
Kanuna aykırı olup, katılan vekili ile sanık ve müdafinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca, hükmün BOZULMASINA, 29/01/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.