Dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2017/35937 Esas 2019/168 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/35937
Karar No: 2019/168
Karar Tarihi: 30.01.2019

Dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2017/35937 Esas 2019/168 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanık, Adana'da bir okulu temsilen kadro talebinde bulunan katılık ile görüşmüş ve kadro talebinin gerçekleştirileceği vaadi ile 3.500 TL aldıktan sonra vaadi gerçekleştirmemiştir. Dolandırıcılık suçundan sanık mahkum edilmiştir. Ancak adli para cezasına ilişkin hükümde yanılgıya düşülmüş ve avukatlık ücreti talebi göz ardı edilmiştir. Kanun maddeleri olarak, TCK'nın 157/1, 52/2 ve 53., 1136 sayılı Kanun'un 168. ve avukatlık asgari ücret tarifesi 13. Maddesi gösterilmiştir.
15. Ceza Dairesi         2017/35937 E.  ,  2019/168 K.
"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : TCK"nın 157/1, 52/2 ve 53. maddeleri uyarınca mahkumiyet

Dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık ve katılan vekili tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü,
Katılanın Adana ilinde bir okulda ücretli öğretmen olarak çalıştığı ve kadrolu öğretmenliğe atanmak istediği, bu hususu aynı okulda birlikte çalıştığı tanık ... ile paylaştığında hemşehrisi olan sanığın bu konuda kendisine yardımcı olabileceğini söyleyerek telefon numarasını verdiği, görüşmede sanığın katılana çalıştığı okula kadrolu atamasının yaptıracağını belirterek 3.500 TL istediği, sanığa inanan katılanın sanığın vermiş olduğu posta çeki hesabı ile tanık ... adına 3.000 TL ve sanık adına 500 TL olmak üzere iki defada parayı yatırdığı; ancak vaat edilen işlemin gerçekleşmediğinin atamalar açıklandığında ortaya çıktığı,bu surette sanığın hileli eylemlerle haksız menfaat temin ettiği, sanığın suçtan kurtulmaya yönelik soyut savunmaları, katılan beyanı, tanık anlatımları, GSM şirketi kayıtları, taraflar arasında uzlaşmanın sağlanamadığına ilişkin uzlaştırma raporu ve tüm dosya kapsamından sanığın üzerine atılı dolandırıcılık suçunun sabit olduğu gerekçesine dayanan mahkemenin kabulünde herhangi bir isabetsizlik görülmemiştir.
Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanığın ve katılan vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Sanık hakkında belirlenen gün adli para cezasının, TL cinsinden adli para cezasına çevrilmesi sırasında, uygulama maddesi olarak yalnızca “TCK"nın 52/2. maddesi” gösterilmesi gerekirken anılan Yasanın "50/1-a" maddesinin gösterilmesi suretiyle infazda duraksamaya neden olacak şekilde hüküm kurulması,
2-1136 sayılı Kanun"un 168. ve hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret T arifesi"nin 13.maddesinin 1. fıkrası uyarınca, mahkumiyet kararı verilmesi halinde, kendisini vekille temsil ettiren katılan lehine maktu avukatlık ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususların aynı kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hüküm fıkrasında 52. maddenin uygulanmasına ilişkin kısımdan “TCK.nun 50/1-a ve” terimlerinin çıkartılması suretiyle ve hüküm fıkrasına "katılanın kendisini vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre belirlenen 1.980.TL vekalet ücretinin sanık ..."dan alınarak katılana verilmesi" fıkrasının eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 30.01.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Hemen Ara

Whatsapp ile görüş