

Esas No: 2018/825
Karar No: 2019/217
Karar Tarihi: 31.01.2019
Güveni kötüye kullanma - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2018/825 Esas 2019/217 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Güveni kötüye kullanma
HÜKÜM : TCK’nın 155/1, 52/2, 58/7 ve 53. maddeleri gereğince mahkumiyet
Güveni kötüye kullanma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın, sahte isimle araç kiralama sözleşmesi imzaladığı iddia edilmekle, sanık hakkında özel belgede sahtecilik suçundan zamanaşımı süresi içinde kamu davası açılması mümkün görülmüştür.
Sanığın, temyiz dışı sanık ... ile birlikte iştirak halinde hareket etmek suretiyle oto kiralama işiyle uğraşan katılana kendisini İsmail Güven ismiyle tanıtıp ... plaka sayılı aracı kiraladıktan sonra geri getirmediği ve suça konu aracı başka bir şahsa satarak haksız menfaat temin ettiği, bu suretle güveni kötüye kullanma suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda; sanık savunmaları, katılan beyanı, araç kiralama sözleşmesi, fotoğraf teşhis tutanakları, araç satış sözleşmesi, dairemizin bozma ilamı sonucu taraflar arasında uzlaşma sağlanamadığına dair uzlaştırma raporu ile oluşa ve tüm dosya kapsamından; sanığın, katılandan kiraladığı suça konu aracı kira süresi sona erdiği halde iade etmeyip başkasına satmak suretiyle haksız yarar sağlayarak üzerine atılı güveni kötüye kullanma suçunu işlediğine yönelik mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Adli sicil kaydına göre tekerrüre esas sabıkası bulunmayan sanık hakkında TCK"nın 58. maddesindeki tekerrür hükümlerinin uygulanamayacağının gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8.maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hüküm fıkrasından tekerrüre ilişkin kısmın tamamen çıkartılması suretiyle, sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 31/01/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
