

Esas No: 2018/2869
Karar No: 2019/237
Karar Tarihi: 31.01.2019
Dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2018/2869 Esas 2019/237 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : Sanık hakkında TCK"nın 157/1, 62, 52 , 53. maddeleri gereğince mahkumiyet
Dolandırıcılık suçundan, sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü,
Sanığın üzerine atılı dolandırıcılık suçunun uzlaştırma kapsamına alınması nedeniyle bozma sonrasında dosyanın uzlaştırma bürosuna gönderildiği ancak taraflar arasında uzlaşma sağlanamadığı belirlenerek yapılan incelemede,
Katılanın evlenmek amacı ile kız aradığı, bu kapsamda ikamet ettiği Yozgat ilinde yerel yayın yapan televizyon kanalına ilan verdiği, bu yayından cep telefonu numarasına ulaşan kimliği belirlenemeyen ... isimli kadının sanığın suç ortağı olduğu, sanığın kendisini katılana ...’in ağabeyi olarak tanıttığı, evliliğin sağlanması amacı ile sanığın katılandan, çeşitli hilelerle banka havalesi yolu ile ve elden olmak üzere birden fazla kez para almak suretiyle haksız menfaat temin ettiği, bu şekilde sanığın üzerine atılı basit dolandırıcılık suçunu işlediği iddia olunan somut olayda; sanığın eyleminin sabit olduğu gerekçesine dayanan mahkemenin kabulünde her hangi bir isabetsizlik görülmemiştir.
Sanığın, 5237 sayılı TCK"nın 43/1. maddesi kapsamında, aynı suç işleme kararıyla kanunun aynı hükmünü değişik zamanlarda birden fazla kez ihlal ederek haksız menfaat temin etmiş olması karşısında, zincirleme suç hükümlerinin uygulanmaması aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Adli para cezasının belirlenmesi aşamasında uygulama maddesi olan 5237 sayılı TCK"nın 52. maddesinin 2. fıkrasının ve taksitlendirme sırasında 52/4. madde ve fıkrasının gösterilmemesi suretiyle CMK"nın 232/6. maddesine aykırı davranılması ve hükmün 3. fıkrasının 2. bendinde adli para cezası yerine ağır para cezası ibaresinin kullanılması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi uyarınca uygulanması gereken CMUK"nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA; fakat, bu aykırılığın yeniden yargılama yapılmaksızın aynı Kanun"un 322.maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hüküm fıkrasında 52. maddenin uygulanmasına ilişkin kısımdan “TCK 52 maddesi gereğince” ibaresi çıkartılarak yerine “TCK’nın 52/2. maddesi uyarınca” ve hükmün 3. fıkrasının 2. bendinden “ağır para cezasının” ibaresi çıkarılarak yerine “adli para cezasının” ibaresi ve aynı fıkrada “ancak” ibaresinden sonra gelmek üzere “TCK’nın 52/4. maddesi uyarınca” ibaresi eklenmek suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 31/01/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
