15. Ceza Dairesi 2019/1204 E. , 2019/294 K.
"İçtihat Metni"Basit dolandırıcılık suçundan sanık ..."ın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 157/1 ve 52/2. maddeleri uyarınca 1 yıl hapis ve 600,00 Türk lirası adli para cezaları ile cezalandırılmasına dair Adana 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 19.06.2014 tarih ve 2012/175-2014/534 sayılı kararının sanık tarafından temyiz edilmesi üzerine atılı suçun uzlaştırma kapsamında kaldığından bahisle Yargıtay 15. Ceza Dairesinin 23.11.2017 tarih ve 2017/25402-24577 sayılı ilamı ile bozulmasını müteakip, 02.12.2016 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 34. maddesi ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 253. maddesinde yapılan değişiklik neticesinde basit dolandırıcılık suçunun uzlaştırma kapsamına alındığı ve taraflar arasında uzlaşma sağlandığı gerekçesiyle kamu davasının düşürülmesine ilişkin Adana 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 22.03.2018 tarih ve 2017/512-2018/220 sayılı kararı aleyhine yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 08.01.2019 gün ve 94660652-105-01-13187-2018 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 21.01.2019 gün ve 2019/4758 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
Dosya kapsamına göre, 02.12.2016 tarihinde Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 34. maddesi ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 253. maddesinde yapılan değişiklik neticesinde, yargılamaya konu suçun uzlaştırma kapsamına alınması nedeniyle kovuşturma dosyasının uzlaştırma bürosuna gönderildiği, uzlaştırmacı tarafından sanığın 625,00 Türk lirasını 30.06.2018 tarihine kadar müştekiye ödemesi şartıyla edimli olarak uzlaştıklarına ilişkin 17.01.2018 tarihli raporun dosyaya sunulduğu ve karar tarihinde sanığın edimini henüz ifa etmediği görülmekle; 5271 sayılı Kanun’un “Mahkeme tarafından uzlaştırma” başlıklı 254/2. maddesindeki “Uzlaşma gerçekleştiği takdirde, mahkeme, uzlaşma sonucunda sanığın edimini def’aten yerine getirmesi halinde, davanın düşmesine karar verir. Edimin yerine getirilmesinin ileri tarihe bırakılması, takside bağlanması veya süreklilik arz etmesi halinde; sanık hakkında, 231 inci maddedeki şartlar aranmaksızın, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilir. Geri bırakma süresince zamanaşımı işlemez. Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildikten sonra, uzlaşmanın gereklerinin yerine getirilmemesi hâlinde, mahkeme tarafından, 231’inci maddenin on birinci fıkrasındaki şartlar aranmaksızın, hüküm açıklanır.” şeklindeki hükmü uyarınca edimin ifa tarihine kadar hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi yerine, yazılı şekilde kamu davasının düşürülmesine karar verilmesinde isabet görülmediğinden, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
5271 sayılı CMK’nın 254/2. maddesi uyarınca uzlaşma sonucunda edimin yerine getirilmesinin takside bağlanması nedeniyle sanık hakkında, aynı kanunun 231. maddesindeki şartlar aranmaksızın hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde düşme kararı verilmesi nedeniyle kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden, Adana 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 22.03.2018 tarih ve 2017/512-2018/220 sayılı hükmün belirtilen nedenle 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesinin 4. fıkrasının (c) bendi uyarınca aleyhe sonuç doğurmamak ve yeniden yargılama yapılmamak üzere BOZULMASINA, 04.02.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.