15. Ceza Dairesi 2018/8564 E. , 2019/304 K.
"İçtihat Metni"Nitelikli dolandırıcılık suçundan şüpheli ... hakkında yürütülen soruşturma sırasında, suç yeri itibarıyla evrakın İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine dair Tavas Cumhuriyet Başsavcılığının 11.09.2017 tarih ve 2017/1414-139 sayılı yetkisizlik kararını takiben, bu kez suç yeri itibarıyla evrakın Tavas Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine ilişkin İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 06.11.2017 tarih ve 2017/136169-19220 sayılı yetkisizlik kararını müteakip, soruşturmanın Çine Cumhuriyet Savcılığınca yürütülmesine, soruşturma evrakının gereğinin takdir ve ifası için İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına iadesine dair Bakırköy 7. Ağır Ceza Mahkemesinin 28.11.2017 tarih ve 2017/1412 değişik iş sayılı kararı aleyhine, yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 24.09.2018 gün ve 94660652-105-09-6738-2018 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 01.10.2018 tarih ve 2018/78913 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
Bakırköy 7. Ağır Ceza Mahkemesinin 28.11.2017 tarih ve 2017/1412 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 161/7. maddesi uyarınca kesin nitelikte olması karşısında anılan kararı müteakip verilen kararların yok hükmünde olduğu değerlendirilerek yapılan incelemede;
Benzer bir olay sebebiyle Yargıtay 15. Ceza Dairesinin 20.11.2017 tarih ve 2017/30314-23733 sayılı ilamında "...Dairemizin 06.04.2015 tarih ve 2015/4473-23011 sayılı ilâmı ve daha birçok kararında da belirtildiği üzere, dolandırıcılık suçunun, iradesi fesada uğratılan kişinin yatırmış olduğu paranın fail tarafından çekildiği anda tamamlanacak olması nedeniyle suç yerinin de menfaatin temin edileceği yer olacağından hareketle..." şeklinde belirtildiği üzere, somut soruşturma dosyasına konu olayda, müşteki tarafından yatırılan paranın Türkiye İş Bankası Kumkapı/İstanbul şubesinden çekildiğinin belirtilmesi karşısında, haksız menfaatin temin edildiği yerin İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının yargı çevresinde kaldığı gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ.
Dairemizin 15.10.2018 tarih ve 2018/5833-6672 sayılı ilamı ile istikrar kazanmış daha birçok kararında da belirtildiği üzere, menfaat konusu paranın çekildiği yerde dolandırıcılık suçu tamamlanacağından yetkili yerin de bu doğrultuda belirlenmesi gerektiği, somut olayda da şüpheli tarafından menfaatin elde edildiği yerin İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının yargı çevresinde kaldığı gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet bulunmadığından, kanun yararına bozmaya atfen düzenlenen ihbarnamedeki düşünce yerinde görülmekle, Bakırköy 7. Ağır Ceza Mahkemesinin 28.11.2017 tarih ve 2017/1412 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi gereğince BOZULMASINA, aynı maddenin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca müteakip işlemlerin mahallinde mahkemesince yerine getirilmesine, 04.02.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.