MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan TCK 158/1- f- son, 52 ve 53. maddeleri gereğince, resmi belgede sahtecilik suçundan TCK 204/1 ve 53. maddeleri gereğince mahkumiyet

Nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından, sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü,
Sanığın, münferiden yetkilisi olduğu ... Plastik şirketine ait suça konu çeki, kimliği tespit edilemeyen bir başka kişiye, yine kendisinin münferiden yetkilisi olduğu ... Plastik şirketi lehine 22.780 TL bedelli olacak şekilde keşide ettirdiği, ardından da... Plastik şirketi adına ciro ederek, bu şirketin borcuna karşılık olarak Dasat Kozmetik şirketine verdiği, daha sonra ise borcunu ödemekten kurtulmak amacıyla, suça konu çek hakkında bankaya ödemeden men talimatı bildiriminde bulunduğu, ciro silsilesi ile çekin son maliki olan katılan... Ecza Deposu şirketi tarafından da suça konu çekin bankaya tahsil için ibrazında, sanık tarafından verilen ödemeden men talimatı nedeni ile her hangi bir ödeme yapılmadığı, bu surette sanığın nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarını işlediği iddia ve kabul olunan somut olayda,
Sanığın kovuşturma aşamasında “suça konu çek üzerindeki yazı ve imzanın kendisine ait olduğunu, borca her hangi bir itirazlarının olmadığına, girdikleri ekonomik kriz neticesinde borçlarını ötelemek için vadesi gelen çekler yerine yeni çekler verdiklerinden, diğer çekler için ödemeden men talimatı verdiklerine” ilişkin aksi ispatlanamayan savunması, suça konu çekin bütün yasal unsurlarının tam ve gerçek bir çek olması ve yapılan icra takibine her hangi bir itirazın olmaması karşısında, suç kastı ile hareket etmeyen sanık hakkında unsurları itibariyle oluşmayan nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından beraatı yerine, yasal ve yeterli olmayan gerekçe ile yazılı şekilde mahkumiyet hükümleri verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 05/02/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.