

Esas No: 2018/481
Karar No: 2019/521
Karar Tarihi: 07.02.2019
Nitelikli dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2018/481 Esas 2019/521 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık
HÜKÜM : Sanığın nitelikli dolandırıcılık suçundan; TCK"nın 158/1-g, 62/1, 52/2, 53, 58 ve 63. maddeleri gereğince mahkumiyetine
Nitelikli dolandırıcılık suçundan, sanık hakkında verilen mahkumiyet hükmü sanık müdafii ve Cumhuriyet Savcısı tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü,
Sanığın suç tarihinde gazeteye "sahibinden 2005 Dizel Kango İhtiyaçtan 16.000 TL,..." yazılı ilanı vermesi üzerine gazetede verilen telefon numarasını arayan müştekinin sanık ile gazetede yazılı telefon vasıtasıyla irtibata geçerek yapılan pazarlık sonucu anlaşmaya vardığı, sanığın müştekiye arabayı göstermek için 100 TL’yi banka hesabına yatırmasını istediği ve müştekinin masrafı ile birlikte 102 TL’yi sanığın verdiği hesaba yatırdığı ancak sanığın arabayı buluşma için kararlaştırılan yere getirmediği gibi müştekinin daha sonra sanığa ulaşamadığı, bu surette sanığın üzerine atılı nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediği iddia olunan somut olayda; müşteki tarafından yatırılan 100 TL’yi alarak haksız menfaat temin eden sanığın eyleminin basın ve yayın araçlarının sağladığı kolaylıktan yararlanmak suretiyle nitelikli dolandırıcılık suçunun yasal unsurlarını oluşturduğu gerekçesiyle sanık hakkında verilen mahkumiyet hükmünün kabulünde herhangi bir isabetsizlik görülmemiştir.
Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin ve Cumhuriyet Savcısının yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Yargıtay 15. Ceza Dairesi"nin 17/09/2015 tarihli bozma ilâmına konu 19/09/2013 tarihli hüküm ile sanığın müştekiye yönelik eyleminden 10 ay hapis ve 80 TL adli para cezası ile cezalandırıldığı, bu hükmün yalnızca sanık tarafından temyizi üzerine; anılan hükmün bozulduğunun anlaşılması karşısında; sanığın ceza süresi yönünden kazanılmış hakkı gözetilmeden hakkında Yargıtay bozma ilamına uyularak 11/10/2017 tarihinde kurulan son hükümde; 5237 sayılı TCK"nın 158/1-g, 62, 52, 53, 58 ve 63. maddelerine göre 1 yıl 8 ay hapis ve 80TL adli para cezası verilerek bozmadan önceki cezadan daha fazla cezaya hükmolunması suretiyle CMUK"un 326/son maddesine aykırı davranılması,
2- Sanık hakkında önceki hükümlülüğünden dolayı denetim süresi belirlenmediği halde TCK"nın 58. maddesinin uygulandığı hüküm fıkrasında "denetim süresi içerisinde tekrar suç işlediğinden" şeklindeki ifadenin kullanılması suretiyle hükümde karışıklığa yol açılması,
Kanuna aykırı, sanık müdafiinin ve Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesine istinaden uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hükmün 2. fıkrasından "1 yıl 8 ay hapis ve 4 gün adli para cezası ile cezalandırılmasına” cümlesinden sonra gelmek üzere "CMUK"nın 326/son maddesi gereğince kazanılmış hakları gözetilerek sanığın 10 ay hapis ve 4 gün karşılığı 80 lira adli para cezası ile cezalandırılmasına” cümlesinin eklenmesine, tekerrür hükümlerinin uygulanmasına ilişkin kısımdan “2 yıl hapis cezası ile cezalandırılmış, sanık belirtilen denetim süresi içerisinde tekrar suç işlediğinden” cümlesinin çıkarılması, yerine ”verilen 2 yıl hapis cezasının tekerrüre esas teşkil ettiği anlaşıldığından” cümlesi yazılmak suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 07/02/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
