MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Beraat

Nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçundan sanıkların beraatine ilişkin hükümler, sanık ... müdafii ve katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Özel Tatvan Tıp Merkezinin SNR Medikal ve Sağlık İşletmeleri Sanayi Tic.Ltd.Şti adı altında 25.12.2004 tarihinde ortakları sanıklar ... ve Kadir Caner, aynı yerde bulunan şirketin 03.01.2008 tarihinde... Medikal ve Sağlık İşletmeleri Sanayi Tic. ve Ltd. Şti. olarak sanıklar ... ve ... ortağı, SNR Medikal ve Sağlık İşletmeleri San. Tic.Ltd.Şti’nin müdürünün sanıklar ... ve ... olduğu,... Medikal ve Sağlık İşletmeleri San Tic. ve Ltd.Şti.’nin müdürünün ise sanıklar ..., ... ve ... olduğu, sanık ...’ün işletmenin fiilen ortağı olduğu, sanık ...’nun tıp merkezinde kadın doğum uzmanı, sanık ...’nin laborant olarak çalıştığı, ... İlçe Emniyet Müdürlüğünün 09.02.2009 tarihli yazısında;... Medikal ve Sağlık İşletmeleri Sanayi Tic. ve Ltd.Şti. tarafından işletilen Özel ... Tıp Merkezinde tıbbi işlemlerin maddeler halinde listelendiği ve en altında hastaya bu işlemlerin onaylanması için attırılan imzaların hasta tarafından atılmadığı, ancak hastanın 1. sayfadaki imzasına benzer atıldığı, bazı tahlil ve tedavilerin uygulanmadığı halde faturaya yansıtıldığı, bazı tahlil sonuçlarının faturaya eklenen ile muayene günü hastaya verilenlerin birbirinden farklı olduğu ve faturaya eklenen sonuç raporunda daha fazla tahlilin ücretlendirmeye esas alındığı, bu nedenle kurum personeli tarafından yaptırılan tedaviler sonucunda 5.595.06 TL usulsüz olduğu, ... İl İdare Kurulu Müdürlüğünün 24.12.2008 tarihli yazısında; faturalardan anlaşıldığı üzere tahlillere sonradan ekleme yapıldığı, bir çok hastadan gereksiz tetkikler örneğin bademcik iltihabı teşhisi alan hastaya karın ultrasonu bakmak gibi teşhislerin konulduğu, bir çok erkek hastada genellikle bayanlarda yumurtalık kanseri aramak için kullanılan CA-125 tahlilinin gereksiz yere istendiği, bir çok hastadan gereksiz yere örneğin bademcik iltihabı olan hastadan HİV (AİDS) tahlili istendiği, bazı hastaların biyokimya ve hormon ile hemogram tahlil sonuçlarının istisnasız tamamen aynı olduğunu, birebir ayın tahlil sonuçlarının olmasının tahlillerin yapılmadığı kanaatini uyandırdığı, konulan teşhislerle tetkik sonuçlarının genellikle uyumsuz olduğunu, on bir kişinin biyokimya sonucunun tamamen aynı olduğu, bazı kişilerinde kendi aralarındaki tahlillerinin aynı olduğunu, böyle bir tesadüfün olamayacağının belirtildiği, Maliye Bakanlığı Teftiş Kurulunca yapılan incelemede; 08.09.2009 tarihi itibariyle tamamlanan sonuçlara göre 8 sıra nolu Tedavi Yardımına ilişkin Uygulama tebliğindeki düzenlemelere aykırı olarak Özel ... Tıp Merkezince toplam 26.607.52 TL’ye varan fazla ve yersiz ödemeye bağlı kamu zararına sebebiyet verildiğinin tespit edildiği, ...’nın 02.04.2010 tarihli müfettişlerince yapılan inceleme raporunda ... personeli ve yakınlarından 3.551,60 TL gereksiz tahlil ve tetkikler sonucunda haksız olarak tahsil edilip kamu zararının oluştuğunun belirtildiği, Bitlis Askerlik Şubesi Başkanlığınca sanık ... tarafından düzenlendiği belirtilen 30.07.2007 tarihli raporun Bitlis Askerlik Şubesine ibraz edildiği ancak sağlık raporuna ilişkin kayıtların birbirini tutmadığının belirtildiği, raporun sanık ... tarafından tanzim edilmediğinin Adli Tıp Kurumu’ndan gelen imza incelemesinden belirlendiği, raporun sanık ... tarafından Bitlis Askerlik Şubesine ibraz edilerek kullanıldığının tespit edildiği, yapılan soruşturma kapsamında Tatvan Devlet Hastanesindeki uzmanlardan oluşturulan bir bilirkişi raporu ile kamu zararının ne kadar olduğunun tespit edilmesi istendiği ancak gelen bilirkişi kurul raporunda imzalar sahte ise kurum zararının 3.519 TL olduğunun belirtildiği, ancak bu miktardaki bir zarardan fazla zararın oluştuğunun değerlendirilmesi üzerine Sağlık Bakanlığı’ndan kamu zararının tespit edilmesi amacı ile bir müfettiş görevlendirmesinin istendiği, Sağlık Bakanlığı’nca görevlendirilen müfettişin 16.11.2009 tarihli teftiş sonucu oluşan raporunda; hastalara konulan teşhislerle istenen tetkiklerin uyumsuz olduğu ve gereksiz tetkikler istendiği, bunun sonucunda 2008 yılı Nisan, Mayıs ve Haziran aylarında 116.835.01 TL kamu zararına sebebiyet verildiğinin belirtildiği, bu şekilde sanıkların resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçunu işledikleri iddia edilen olayda;
Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 25.03.2014 tarih ve 2013/12-74-2014/140 E-K sayılı ilamı ile istikrarlı diğer kararlarında da vurgulandığı üzere; ceza yargılanmasında sanığın sorgusu yapılmadan hüküm kurulabileceğine ilişkin kuralın, fiilin suç oluşturmaması veya yeni bir yasal düzenleme ile suç olmaktan çıkarılması gibi her hangi bir araştırmayı gerektirmeyen bir durumun varlığı halinde, başka bir deyişle derhal beraat kararı verilmesi ile sınırlı olarak uygulanabileceği, delillerin takdir ve tayini gereken durumlarda ise sanığın savunması alınmadan hüküm kurulamayacağı nazara alındığında; 5271 sayılı CMK"nın 193. maddesine yanlış anlam verilerek sanık ...’ün sorgusu yapılmadan sanık hakkında eksik kovuşturma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre de;
1136 sayılı Kanun"un 168. ve hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi"nin 13. maddesinin 5. fıkrası uyarınca, beraat eden ve kendisini vekille temsil ettiren sanık ... lehine maktu avukatlık ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, sanık ... müdafii ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca, hükümlerin BOZULMASINA, 11/02/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.