Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2017/4710 Esas 2019/593 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/4710
Karar No: 2019/593
Karar Tarihi: 11.02.2019

Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2017/4710 Esas 2019/593 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanık, hizmeti nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan yargılandığı dava sonucunda beraat etti. Sanık, aracı hurdaya çıkarmak için alan ancak aracın trafik kaydının çıkmadığını ve aracın kayıtlı olduğu şirketin ticaret sicilinden terkin edildiğini öğrenince işlemleri yaptıramadı. Aracı hurdalığın yanındaki tarlaya bıraktı ve katılanı durumdan haberdar ederek aracını bulunduğu yerden almalarını söyledi. Ancak katılan bu belgeleri almaktan imtina etti, aracın durumu ve sözleşme ilişkisi kapsamında taraflar arasında hukuki ihtilaf bulunduğu anlaşıldı. Taraflar arasında düzenlenmiş herhangi bir teslim tutanağı olmadığından araçtaki eşyaların baştan itibaren olup olmadığı belirlenemedi. Sanık, aracın hurdaya ayrılması için bazı resmi girişimlerde bulundu ve savunmaları dosyadaki belgelerle uyumlu olduğu için atılı suçu işleme kastı belirlenemedi. Bu nedenle mahkeme, sanığın beraat etmesine karar verdi. Kararda geçen kanun maddeleri ve açıklamaları verilmemiştir.
15. Ceza Dairesi         2017/4710 E.  ,  2019/593 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma
    HÜKÜM : Beraat

    Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Katılana ait aracı hurdaya çıkarmak için alan sanığın, işlemleri takip etmek üzere trafik tescil müdürlüğüne gittiğinde aracın trafik kaydının çıkmadığı, aracın kayıtlı olduğu katılana ait şirketin ticaret sicilinden terkin edildiği, vekaletnamenin ve imza sirkülerinin geçersiz olduğunun anlaşıldığı, sanığın savunmalarında bu nedenle aracın hurdaya ayrılma işlemlerini yaptıramadığını beyan ettiği, bunun üzerine aracı hurdalığın yanındaki tarlada bırakarak katılanı durumdan haberdar ederek aracını bulunduğu yerden almasını söylediğini, araca ait ruhsat ve plakayı geri vermek istediğini ancak katılanın bu belgeleri de almaktan imtina etmesi nedeniyle bu belgeleri katılanın kiracısı üçüncü kişiye teslim ettiğini beyan ettiği, katılanın beyanları ve 01/06/2013 tarihli tutanakla aracın bulunduğu arazide araç üzerinde yapılan görgü tespitinde aracın akislerinin, aküsünün, bujilerinin ve göstergelerinin olmadığı, kapı kilitlerinin parçalanmış, döşemelerin sökülmüş olduğu, ön arka farların kırılmış olduğunun tespit edildiği, bu itibarla sanığın hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda; söz konusu aracın katılan tarafından ne şekilde sanığa teslim edildiğinin ispat olunamadığı, taraflar arasında düzenlenmiş herhangi bir teslim tutanağının dosyada bulunmadığı, araçtaki eşyaların baştan itibaren olup olmadığının belirlenemediği, sanığın aracın hurdaya ayrılması için bazı resmi girişimlerde bulunduğu, sanık savunmalarının dosyadaki belgelerle uyumlu olduğu hususu da dikkate alınarak, aracın teslim sırasında durumu ve sözleşme ilişkisi kapsamında taraflar arasında hukuki ihtilaf bulunduğu anlaşıldığından, bu nedenle sanığın atılı suçu işleme kastının her türlü şüpheden uzak yeterli kesin ve inandırıcı delillerle belirlenemediği, suçun yasal unsurlarının oluşmadığı gerekçelerine dayanan mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
    Yapılan yargılama sonunda yüklenen suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit olmaması nedeni gerekçe gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin beraat hükmünün kanuna aykırı olduğuna ve sanığın cezalandırılması gerektiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 11/02/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.










    Hemen Ara

    Whatsapp ile görüş