15. Ceza Dairesi 2017/3153 E. , 2019/782 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma
HÜKÜM : Sanık ... hakkında; 5237 sayılı TCK"nın 155/2, 62, 52, 53 ve 58 maddeleri gereğince mahkumiyet,
Sanık ... hakkında; 5237 sayılı TCK"nın 155/2, 62, 52, 50/1, 52/2-4 maddeleri gereğince mahkumiyet
Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan sanıkların mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanıklar ... ve ... tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
.... A.Ş isimli toptan iplik ticareti yapan firmanın ortağı olan müştekinin Adıyaman ilinde ... fabrikasından satın aldığı 25.400 kg ipliği İstanbul"a taşımaları için sanıkların şoför olarak çalıştıklar... plaka sayılı tıra yükletip, ipliklerin İstanbul"da verdiği 5 ayrı adresteki müşterilerine teslim edilmesini istediği, teslim aldıkları malı birlikte İstanbul"a getiren sanıkların belirtilen 4 noktadaki müşterilere malları teslim ettikleri fakat Bayrampaşa ilçesinde bulunan ... Tekstil isimli firmaya teslim etmeleri gereken yaklaşık 40.000 TL değerinde 4.600 kg ipliği muhataba teslim etmeyip kendilerine alıkoydukları ve bu surette sanıkların üzerine atılı hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işledikleri iddia olunan somut olayda;
1)Sanık ... hakkında kurulan mahkumiyet hükmünün incelenmesinde;
Müşteki beyanı, sanık savunması, tanık beyanları ve tüm dosya kapsamından; sanığın üzerine atılı hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunun sabit olduğuna ilişkin mahkemenin kabul ve uygulamasında her hangi bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanığın suçsuz olduğuna, lehe olan yasaların uygulanmasına ilişkin ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
2)Sanık ... hakkında kurulan mahkumiyet hükmünün incelenmesinde;
Sanık, müşteki ve tanık beyanları ile dosya kapsamına göre, hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunun sanık tarafından işlendiği kanaatine varan mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik bulunmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanığın sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
TCK"nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki “velayet hakkından; vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksunluğun“ sadece sanığın kendi altsoyu yönünden koşullu salıverilme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise yoksunluğun hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak,yeniden yargılanmayı gerektirmeyen bu hususta, aynı kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden, hüküm fıkrasında yer alan; 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin c bendinin uygulanmasına ilişkin bölümün çıkarılıp yerine, “TCK"nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 1. fıkranın c bendinde yer alan kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık haklarından koşullu salıverilme tarihine, 1. fıkrada yazılı diğer haklardan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına” ibaresinin eklenmesi suretiyle, hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 14.02.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.