Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2017/4292 Esas 2019/826 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/4292
Karar No: 2019/826
Karar Tarihi: 18.02.2019

Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2017/4292 Esas 2019/826 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanık, benzin istasyonunda pompacı olarak çalışırken tahsil ettiği 7.103,44 TL'den 2.937,86 TL'sini eksik teslim ettiği gerekçesiyle hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan mahkum edilmiştir. Sanık, suç tarihinde kaybolan yada çalınan 2.937,86 TL'den dolayı suçsuz olduğunu savunmasına rağmen tanıkların anlatımları ve dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde suçun işlendiği kabul edilmiştir. Kararda, hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayin edilmesi gerektiği yönünde yasa koyucunun zorunluluk getirmediği ancak yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin adli para cezasının alt sınırın üzerinde tayin edilmesinin hatalı olduğu belirtilmiştir. Bu nedenle sanığın temyiz itirazları kabul edilerek hüküm BOZULMUŞ ve adli para cezasının alt sınırdan tayin edilmesi gerektiği belirtilerek düzeltilerek onanması kararlaştırılmıştır. Kanun maddeleri ise TCK'nın 155/2, 52/2-4, 53 ve 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi, 1412 sayılı CMUK'nın 321 ve 322. maddeleridir.
15. Ceza Dairesi         2017/4292 E.  ,  2019/826 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma
    HÜKÜM : TCK.nın 155/2, 52/2-4, 53. maddeleri gereğince mahkumiyet

    Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Sanığın,... isimli benzin istasyonunda pompacı olarak çalıştığı, görev yaptığı saatler içerisinde satılan petrol ürünlerinden tahsil ettiği 7.103,44 TL den, 2.937,86 TL eksik olarak 4,165,58 TL"sini teslim ettiği, bu şekilde sanığın hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediği iddia edilen olayda; her ne kadar sanık savunmalarında; suç tarihinde tahsil edilen paranın 2.937,86 TL"sinin kaybolduğu yada çalındığını, üzerine atılı suçu işlemediğini belirtmişse de; tanıkların anlatımları ve dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; sanığın eylemlerinin hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu oluşturduğu gerekçesine dayanan mahkemenin kabulünde uygulamasında bir isabetsizlik görülmemiştir.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanığın sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.06.2007 tarih ve 2007/10-108 E., 2007/152 K. sayılı ilamında da belirtildiği gibi yasa koyucunun ayrıca adli para cezası öngördüğü suçlarda, hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayini gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmamakta ise de, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin adli para cezasının alt sınırın üzerinde 100 gün olarak tayin edilmesi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasından adli para cezasına ilişkin sırasıyla "100 gün " ve "2.000 TL" terimlerinin tamamen çıkartılarak yerine, sırasıyla "5 gün"
    ve "100 TL" ibarelerinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 18/02/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.








    Hemen Ara

    Whatsapp ile görüş