

Esas No: 2018/8976
Karar No: 2019/932
Karar Tarihi: 19.02.2019
Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2018/8976 Esas 2019/932 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Düşme, TCK 204/1-3, 43, 62, 53. maddeleri ve TCK"nun 204/1, 62/1, 53/1, 58/6. maddeleri gereği 4 defa mahkumiyet
Resmi belgede sahtecilik suçlarından sanık hakkında verilen mahkumiyet hükümleri sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın 26.02.2014 tarihli hükmü resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan hükümler yönünden aynı gün temyiz etmiş olmasına rağmen bu konuda temyiz incelemesi yapılmadığı ve bu durumun gözardı edilerek mahkemesince 10.09.2018 tarihinde sanık hakkında yeniden belgede sahtecilik suçundan düşme ve mahkumiyet hükümleri kurulduğu anlaşılmakla, 10.09.2018 tarihli sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan hükümlerin yok hükmünde olduğu kabulü ile yapılan incelemede;
Sanığın sahte nüfus cüzdanını kullanarak Üsküdar 5. Noterliğinden 04/05/2006 tarihinde 19724 ve 19727 yevmiye numaralarıyla nüfus cüzdan örneği ile imza sirküleri aldığının mahkemece de kabul edilmesi, bu noterlik işlemlerinin "onaylama" şeklindeki noter belgesi sayılması, onay şeklindeki noter işlemlerinin içeriği kapsamaması, işlemin resmi kısmının "imza ve tarihe" münhasır olması ve olayımızda da sahteciliğin belge içeriği ile ilgili bulunması keza belge asıllarının da ele geçmemesi karşısında, söz konusu belgelerin "sahteliği sabit oluncaya kadar geçerli resmi belgelerden" sayılamayacağı ve noter onayının belge içeriğini de kapsamayacağından özel belgede sahtecilik suçunun oluştuğu, bunun dışında sanığın birbirinden farklı müştekilere en sonuncusu 30.08.2006 tarihli olmak üzere farklı zamanlarda sahte çekler verdiği olayda, 5327 sayılı TCK’nın 204/1 ve 207/1. maddesinde öngörülen cezasının miktarı ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu aynı Kanunun 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen 12 yıllık olağanüstü dava zamanaşımının, suçun işlendiği 04/05/2006 ve 30.08.2006 tarihlerinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış ve sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükümlerin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta aynı Yasanın 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan sanık hakkında bu hususlardan açılan kamu davalarının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5237 sayılı TCK’nun 66/1-e, 67/4 ve 5271 sayılı CMK’nun 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞMESİNE, 19/02/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
