

Esas No: 2018/3458
Karar No: 2019/933
Karar Tarihi: 19.02.2019
Dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2018/3458 Esas 2019/933 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : TCK 157/1, 62, 51, 52 maddeleri gereğince mahkumiyet
Dolandırıcılık suçundan sanık hakkında verilen mahkumiyet hükmü sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Katılan ..."nun eşinin vefat etmesi nedeniyle evlenmek istediği, bu sebeple memleketi olan Aksaray"a gittiği sanık ... isimli bir bayan ile tanıştığını, evlenmek üzere anlaşarak Sincan"daki evine geldiklerini, sanığın evlilik hazırlığı için 2700TL değerinde bir altın bilezik ile 600TL değerinde kıyafet istediğini ve katılanın da buna inanıp aldığını, 18/06/2013 günü katılanın yatsı namazı için camiye gidip döndüğünde sanığın evden ayrılmış olduğunu fark ettiği, sanığın katılanı dolandırdığı, katılanın ve tanıkların hem fotoğraflar üzerinden hem de yapılan canlı teşhiste sanığı tam ve kesin olarak teşhis ettikleri, Niğde 1. Asliye Ceza Mahkemesi 2015/311E., 2016/87K. Sayılı dosyası kapsamında yapılan Uyap incelemesinde gerekçeli karar içeriğinden sanığın bu dosyada mağdurlar ve tanıklarca tam ve kesin teşhis yapılamadığı, dosyadaki diğer sanık Zühre’nin de sanık Hadise’yi işaret etmediği gerekçesi ile sanık Hadise hakkında bu dosyada beraat hükmü kurulmuş olduğu, yapılan teşhisler dikkate alındığında katılanla irtibata geçilen telefon numarasının sanık tarafından bizzat kullanılıp kullanılmadığının bir öneminin olmadığı, neticede Niğde 1.Asliye Ceza 2015/311 E. sayılı dosyasının getirilmesinin bu dosya için esasa etkili olmadığı anlaşılmakla, tebliğnamede bu yönden bozma talep eden düşünceye iştirak edilmemiş ve mahkemenin kabulünde isabetsizlik bulunmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafinin ve katılanın sair temyiz itirazlarının reddine; Ancak,
Sincan Cumhuriyet Başsavcılığı 2017/5285 sayılı 06.12.2017 tarihli uzlaştırma raporu incelendiğinde katılanın uzlaştırmayı kabul ettiği, sanığın da uzlaştırmayı kabul ettiğine dair yazılı beyanlarının dosya arasında bulunduğu, keza sanığın uzlaştırma raporu düzenlendikten sonra alınan bozma sonrası beyanında da uzlaşmayı istediğini söylemesine ve dosyasının her aşamasında 13 yıldır 0536 843 83 50 numaralı telefonu kullandığını beyan etmesine rağmen olayda kim tarafından kullanıldığı şüpheli olan 05366431135 numaralı telefonun aranması ve telefondaki kişinin uzlaşmak istemiyorum dediği bu sebeple uzlaşmanın geçersiz olduğu rapor edilmiş olması karşısında, her aşamada uzlaşmak iradesini göstermiş sanığın kullandığını söylediği 0536 843 8350 aranarak yeniden usule uygun uzlaşma çalışması yapılmasının ardından sonucuna uzlaştırma raporu düzenlenip hüküm kurulması gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulması,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafinin sübuta dair temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 19/02/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
