Kişinin kendisini kamu görevlisi olarak tanıtması suretiyle dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2018/8634 Esas 2019/1060 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/8634
Karar No: 2019/1060
Karar Tarihi: 20.02.2019

Kişinin kendisini kamu görevlisi olarak tanıtması suretiyle dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2018/8634 Esas 2019/1060 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanık, kendisini kamu görevlisi olarak tanıtarak nitelikli dolandırıcılık suçu işlediği iddiasıyla yargılanmıştır. Mahkeme, sanığın suçunun sabit olduğuna karar vermiş ve nitelikli dolandırıcılık suçundan mahkumiyet hükmü vermiştir. Sanık müdafiinin istinaf başvurusu sonucunda, istinaf talebi esastan reddedilmiştir. Dosya incelendikten sonra, bölge adliye mahkemesinin esastan reddine dair kararda bir isabetsizlik görülmediği için temyiz istemi reddedilmiştir. Kararda, sanığın suçunun oluşumu, suçun niteliği ve hukuk kurallarına uygun şekilde yargılama yapıldığı açıklanmıştır.
Kararda kullanılan kanun maddeleri: TCK 158/1-l-son, 43/1, 62, 52/2-4 ve 53/1-2-3.
15. Ceza Dairesi         2018/8634 E.  ,  2019/1060 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
    SUÇ : Kişinin kendisini kamu görevlisi olarak tanıtması suretiyle dolandırıcılık
    HÜKÜM : İstanbul Anadolu 8. Ağır Ceza Mahkemesi"nin
    30/05/2018 tarih ve 2018/124 E, 2018/380 K sayılı ilamı ile TCK"nın 158/1-l-son, 43/1, 62, 52/2-4 ve 53/1-2-3. maddeleri gereğince verilen hükme yönelik istinaf talebinin esastan reddi

    Nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen mahkumiyet hükmü hakkında, sanık müdafii tarafından istinaf başvurusunda bulunulmasından sonra, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 21. Ceza Dairesi"nin istinaf başvurusunun esastan reddine dair hükmü, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşüldü;
    Katılan ..."ı 20/11/2017 tarihinde cep telefonundan arayan bir şahsın, kendisini asayiş bürodan ... olarak tanıtıp, uluslararası bir şebekeyi çökertme operasyonu doğrultusunda çete elemanlarını yakalamak istediklerini söyleyerek, katılandan banka hesaplarındaki paraları çekip kendisine gönderilen görevliye teslim etmesini istediği, katılanın anlatılanlara inanarak aynı gün banka hesabında bulunan 30.000 doları çekip verilen talimat doğrultusunda parkta buluştuğu sanığa teslim ettiği, sanığın parayı aldıktan sonra katılana merak etmemesini, parayı merkez bankasına teslim edeceklerini söylediği, ertesi gün katılanın tekrar arandığı ve bu kez hesabında kalan 72.000 doların çekilmesinin istendiği, katılanın da bankaya giderek hesabında bulunan doları 285.000 TL olarak çektiği ve bu kez kendisini başka bir isimle tanıtan sanığa teslim ettiği, daha sonra durumdan şüphelenerek şikayetçi olduğu, aynı gün akşam Atatürk Havaalanı’nda rutin kontrol yapan görevlilerin sanığın durumundan şüphelenerek çantasına baktıklarında 285.000 TL’nin ele geçirildiği anlaşılmakla; sanık ve katılan beyanları, teşhis, oluş ile dosya kapsamına göre, suçun sanık tarafından işlendiği sabit olmakla, nitelikli dolandırıcılık suçundan ilk derece mahkemesinin vermiş olduğu mahkumiyet hükmüne yönelik bölge adliye mahkemesince verilen istinaf isteminin esastan reddine dair kararda bir isabetsizlik görülmemiştir.
    Yapılan yargılamaya, dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde gösterilen ve değerlendirilen delillere, oluşa ve mahkemenin soruşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, suçun oluşumuna ve niteliğine uygun kabul ve uygulamasına, hukuka uygun, yasal ve yeterli olarak açıklanan gerekçeye göre, sanık müdafiinin, eksik araştırma ve soruşturma sonucu karar verildiğine, sanığın mahkumiyetine yeterli kesin delil bulunmadığına ve hukuka aykırı şekilde teşdiden cezaya hükmedildiğine ilişkin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, 5271 sayılı CMK"nın 302/1. maddesi uyarınca, usul ve yasaya uygun olan bölge adliye mahkemesi kararına yönelik TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİNE, 20/02/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.









    Hemen Ara

    Whatsapp ile görüş