15. Ceza Dairesi 2017/4076 E. , 2019/1089 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
SUÇ : Bedelsiz senedi kullanma
HÜKÜM : Beraat
Bedelsiz senedi kullanma suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanık ..."ın lehtarı olduğu 24/02/2009 ödeme tarihli 79.000,00 TL bedelli borçlusunun ... olduğu senedin ödenmeyen kısmı olan 17.250,95 TL"lik bedelin tahsili amacıyla sanık ... tarafından senedin Serik 1. İcra Dairesi"nin 2009/375 numaralı dosyası ile 23/05/2009 tarihinde takibe konulduğu, müştekinin aleyhine icra takibi başlatıldıktan sonra 03/08/2009 tarihinde Garanti Bankası aracılığıyla sanık ..."ın 6692140 hesap numaralı hesabına 11.000,00 TL havale yapıldığı, ayrıca 28/01/2010 tarihinde müşteki tarafından 800,00 TL kredi kartıyla ödeme yapıldığının sanık ... vekili tarafından Serik İcra Müdürlüğü"ne bildirildiği, sanık ..."ın başlatmış olduğu 17.230,95 TL"lik icra takibi sırasında müştekiden 11.800,00 TL tahsil etmesine rağmen 26/03/2010 tarihinde icra dosyasını 17.230,95 TL üzerinden kendisi ile müşterek hareket eden sanık ..."na temlik ettiği, sanık ... tarafından icra takibine devam edildiği,kısmi bedeli ödenmesine rağmen müşteki tarafından 03/05/2010 tarihinde şikayete konu senet ile ilgili olarak 22.390,00 TL"nin Serik İcra Dairesi"ne yatırılarak ödemede bulunulduğunun iddia edildiği olayda;, sanıklara yüklenen ve TCK 156. madde de düzenlenen “bedelsiz senedi kullanma” suçunun takibinin şikayete bağlı bulunduğu, TCK 73. maddesinde de şikayet süresinin “fiil ve failin öğrenildiği günden itibaren 6 ay” olduğu ve şikayetin süresi içerisinde yapılıp yapılmadığının yargılama şartı olarak kabul edildiği, bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde, 03.05.2010 tarihinde icra dosyasına 22390 TL ödeme yapan, katılan vekilinin, altı aylık şikayet süresi geçtikten sonra, 31/05/2011 tarihinde sanıklar hakkında şikayetçi olduğu anlaşıldığından, şikayetin süresinde yapılmadığı gerekçesiyle kamu davasının düşmesine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yargılamaya devam etmek suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca sair hususlar incelenmeksizin BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden aynı kanunun 322/1 maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi gereğince sanık hakkında açılan kamu davasının süresinde şikayette bulunulmadığından DÜŞMESİNE, 20.02.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.