Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2017/3312 Esas 2019/1159 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/3312
Karar No: 2019/1159
Karar Tarihi: 21.02.2019

Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2017/3312 Esas 2019/1159 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanıkların, katılanın şirketleri için muhasebe işlemlerini yürütmekte oldukları sırada, SSK prim borçlarının yatırılması için katılanın hesabına yatırdığı parayı, kendi nam ve hesaplarına kullanarak hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işledikleri iddiasıyla yargılandıkları belirtilmiştir. Ancak, serbest muhasebecilerin görevleri arasında SSK prim borcu yatırmak olmadığı, bu nedenle sanıkların prim borcunu ödenmek üzere aldıkları parayı kendi işlerinde kullanmalarının suç teşkil ettiği vurgulanmıştır. Bu sebeple, hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan mahkumiyet kararı verilmesi hatalı bulunmuştur. Kararda ayrıca, hükümler uygun kanun maddelerine göre yeniden değerlendirilerek kararın bozulması gerektiği belirtilmiştir.
Detaylı kanun maddeleri şu şekildedir:
- TCK 155/2: Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu düzenleyen madde.
- TCK 62: Suçların şahsiliği ilkesini düzenleyen madde.
- TCK 52/2-3: Eylemle ilgisi olmayan bir görevi kötüye kullanmanın cezasını düzenleyen madde.
- TCK 53: Uygulanacak koşullu salıverme tedbirlerini düzenleyen madde.
- TCK 51: Ceza infaz kurumlarındaki tutukluların
15. Ceza Dairesi         2017/3312 E.  ,  2019/1159 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma
    HÜKÜM : TCK 155/2, 62, 52/2-3, 53 ve 51 maddeleri gereğince mahkumiyet

    Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan sanıkların mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanıklar ... ve ... tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
    Suç tarihinde katılanın sahibi ve temsilcisi olduğu bir kısım şirketlerin muhasebe işlemlerinin sanıkların yetkilisi, temyiz dışı sanık ...’in ise çalışanı olduğu... Ltd. Şti. tarafından yürütüldüğü, katılanın SSK prim borçlarının yatırılması için temyiz dışı sanık ..."e ait hesaba göndermiş olduğu paraları, sanıkların kuruma yatırmayarak kendi nam ve hesaplarına kullandıkları ve bu surette üzerlerine atılı hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işledikleri iddia olunan somut olayda; serbest muhasebecilerin, 3568 sayılı Kanun"un 2. maddesinde belirtilen görevleri arasında SSK prim borcu yatırmak olmadığı ayrıca, Türkiye Serbest Muhasebeciler Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliği’nin Mecburi Meslek Kararlarına ilişkin 26.01.1996 tarihli Resmi gazetede yayımlanan 1996/1 sayılı genelgesinin 1. maddesinde yer alan “meslek mensupları, müşteri adına üçüncü kişilere ödeme yapmak üzere her ne isim altında olursa olsun mali değerler alamazlar” hükmüne göre; sanıkların katılandan prim borçlarını yatırmak üzere aldıkları parayı yatırmayarak özel işlerinde kullandığının iddia ve kabul olunması karşısında, eylemlerin görevleri ile ilgisi bulunmayıp, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve uzlaşma kapsamında kalan 5237 sayılı TCK"nın 155/1. maddesindeki “güveni kötüye kullanma” suçunu oluşturacağı, gözetilmeden suç vasfının tayininde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan hüküm kurulması,
    Kabule göre de;
    1) TCK"nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki “velayet hakkından; vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksunluğun“ sadece sanığın kendi altsoyu yönünden koşullu salıverilme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise yoksunluğun hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
    2) 5237 Sayılı TCK"nun 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca mahkûm olduğu uzun süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında 1. fıkranın (c) bendinde yer alan kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkilerinin kullanılmasına ilişkin yasaklama hükmü uygulanamayacağı hususunun gözetilmemesi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 21.02.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.





    Hemen Ara

    Whatsapp ile görüş