15. Ceza Dairesi 2018/9233 E. , 2019/1235 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : Sanık ... hakkında, müştekiler ... ve Rojhat’a yönelik eylemleri nedeniyle iki kez TCK’nın 157/1, 168/1, 52 ve 53. maddeleri gereğince, Sanık ... hakkında, müştekiler ... ve Rojhat’a yönelik eylemleri nedeniyle iki kez TCK’nın 157/1, 168/1, 52, 58 ve 53. maddeleri gereğince mahkumiyet
Dolandırıcılık suçundan sanıkların mahkumiyetlerine ilişkin hükümler, sanıklar tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanıkların “Mali Sorunlar Danışma Merkezi” adına davetiye bastırıp telefon ile farklı tarihlerde müştekiler ile görüşüp, temyiz kapsamı dışında bulunan diğer sanık Hanife aracılığı ile tanesi 250 TL bedelle yemek davetiyesi sattıkları, bu surette sanıkların hileli eylemlerle haksız menfaat temin ettikleri, sanıkların tevil yollu ikrar içeren savunmaları, müşteki ve tanık beyanları, taraflar arasında uzlaşmanın sağlanamadığına ilişkin uzlaştırma raporu ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığından, sanıklar hakkında dolandırıcılık suçundan verilen mahkumiyet hükümlerinde her hangi bir isabetsizlik görülmemiştir.
CMK’nın 225/1. maddesine göre hükmün konusunun iddianamede anlatılan eylemlerle sınırlı bulunması ve davaya konu iddianame ile sanıkların müştekilere her hangi bir kamu görevlisi olduklarına veya kamu kurumu ile ilgileri bulunduğuna dair bir anlatımın bulunmaması karşısında, tebliğnamede belirtilen, sanıkların eyleminin TCK 158/1-L bendi kapsamında kalıp kalmadığının değerlendirilmesinin Ağır Ceza Mahkemesi’ne ait olduğuna dair görüşüne iştirak edilmemiş olup,
Ayrıca hükümden sonra 02/12/2016 tarihinde 29906 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanun"u ile Bazı Kanunlar"da Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun"un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaşma hükümleri düzenlenmiş ve sanık ...’nin tekerrüre esas alınan ilamına konu dolandırıcılık suçunun uzlaşma kapsamında bulunması karşısında, öncelikle tekerrüre esas alınan ilam sebebi ile uyarlama yargılaması yapılarak sonucuna göre sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanmasının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüş olduğundan bozma nedeni yapılmamıştır.
Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanıkların suçun sübut bulmadığına ve lehe hükümlerin uygulanmadığına yönelik temyiz itirazlarının reddi ile hükümlerin ONANMASINA, 26/02/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.