15. Ceza Dairesi 2019/841 E. , 2019/1318 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Güveni kötüye kullanma
HÜKÜM : TCK"nın 155/1, 62, 52, 53. maddeleri uyarınca mahkumiyet,
Güveni kötüye kullanma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Hükümden önce 05/08/2017 tarihli Resmî Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7035 sayılı Kanunun 21. maddesi ile 5271 sayılı CMK"nın 291. maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen ve bölge adliye mahkemelerinin kararlarına karşı yedi gün olarak öngörülen temyiz süresinin on beş gün olarak değiştirildiği; ancak bölge adliye mahkemelerinin faaliyete geçtiği 20/07/2016 tarihinden önce verilen ve Yargıtay"dan geçen dosyalar hakkında 5320 sayılı Yasanın 8. maddesi uyarınca hüküm kesinleşinceye kadar 1412 sayılı CMUK"un 305 ila 326. maddelerinin uygulanması gerektiği ve 1412 sayılı CMUK"un 310. maddesi uyarınca da temyiz süresinin bir hafta olduğu gözetilmeden, hüküm fıkrasında kanun yoluna başvuru süresinin 15 gün olduğu belirtilmek suretiyle yanıltıcı ifade kullanılmış olması karşısında; sanığın yedi günlük yasal süresi geçtikten sonra yaptığı temyiz isteminin süresinde olduğu kabul edilerek ve Dairemizin 24/10/2017 gün, 2017/21325 Esas, 2017/21293 Karar sayılı bozma ilamından sonra mahkemece dosyanın 30/11/2017 tarihinde uzlaştırma bürosuna gönderilmesine karar verildiği, 05/02/2018 tarihinde dosyanın uzlaştırmacıya tevdi edildiği, 06/03/2018 tarihinde uzlaşmanın sağlanamadığına ilişkin raporun düzenlendiği ve dosyanın savcılığa iade edildiği anlaşılmakla, Ceza Muhakemesi Uzlaştırma Yönetmeliği"nin 34. maddesi uyarınca zamanaşımının durduğu süreler gözetilerek yapılan incelemede;
Sanığın eylemine uyan ve 5237 sayılı TCK"nın 155/1. maddesinde düzenlenen dolandırıcılık suçunun gerektirdiği cezanın miktar ve nev’i nazara alınarak, 10/12/2006 olan suç tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar 5237 sayılı TCK’nın 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen 12 yıllık dava zamanaşımının dolduğu anlaşıldığından; 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA; ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden aynı Kanun"un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi gereğince sanık hakkında açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE, 26/02/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.