Nitelikli dolandırıcılık - resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2017/9237 Esas 2019/1327 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/9237
Karar No: 2019/1327
Karar Tarihi: 27.02.2019

Nitelikli dolandırıcılık - resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2017/9237 Esas 2019/1327 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Mahkeme, sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen beraat hükmünü onamıştır. Ancak, sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan mahkumiyet hükmü, suçun işlendiği tarihten itibaren 12 yıllık dava zamanaşımının dolduğu gerekçesiyle bozulmuş ve kamu davasının zamanaşımı nedeniyle düşmüştür. Kararda bahsedilen kanun maddeleri; Tebligat Kanunu'nun 10/2, 21/1 ve 2, 23/1-8 ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 204/1, 62/1 ve 53, 5320 sayılı Kanun'un 8/1, 1412 sayılı CMUK'nın 321 ve 5271 sayılı CMK'nın 223/8 maddeleridir.
15. Ceza Dairesi         2017/9237 E.  ,  2019/1327 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
    HÜKÜM : 1-Dolandırıcılık suçundan beraat 2-TCK"nın 204/1, 62/1, 53 maddeleri gereğince mahkumiyet

    Dolandırıcılık suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm katılan vekili ve resmi belgede sahtecilik suçundan mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
    7201 sayılı Tebligat Kanununun 10/2. madde ve fıkrasının, “Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.” hükmü ile gerçek kişilere yapılacak tebligat ile ilgili olarak iki aşamalı bir yöntem benimsenmiş olması karşısında, önce bilinen en son adres (bilinen bir adres yoksa ya da bilinen en son adres ile adres kayıt sistemindeki adres aynı ise mernis adresi olduğu belirtilmeksizin adres kayıt sistemindeki adres) esas alınarak, Tebligat Kanununun 21/1. maddesine göre normal tebligat çıkarılıp, çıkarılan tebligatın bila tebliğ iade edilmesi halinde, aynı Kanunun 21/2. maddesi uyarınca adres kayıt sistemindeki adres bilinen en son adres olarak kabul edilerek, merci tarafından, tebligata, Tebligat Kanununun 23/1-8 ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesi hükümlerine göre, “Tebligat çıkarılan adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olduğundan, tebliğ imkansızlığı durumunda, tebligatın, Tebligat Kanununun 21/2. maddesine göre bu adrese yapılması” gerektiğine dair şerh düşülerek tebliğ işlemlerinin tamamlanması gerektiği gözetilmeksizin, hükmün tebliği için müştekinin 07/06/2013 tarihli talimat duruşmasında beyanı alınırken bildirdiği en son adresine tebligat yapılmaksızın doğrudan "mernis adresine çıkarılan tebligatın geçerli sayılamayacağı, bu nedenle katılan vekilinin 06/02/2014 tarihli dilekçesi ile yaptığı temyiz talebinin öğrenme üzerine süresinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede;
    1- Sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen beraat hükmüne yönelik incelemede;
    Sanığın savunması,katılan beyanları ve dosya kapsamından;atılı suçun yasal unsurlarının oluşmadığı anlaşılmakla;mahkemenin beraat yönünde kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
    2- Sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    Sanığa yüklenen resmi belgede sahtecilik suçunun gerektirdiği cezanın miktar ve nev’i nazara alınarak, 22/03/2006 olan suç tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar, 5237 sayılı TCK’nın 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen 12 yıllık dava zamanaşımının dolduğu anlaşıldığından; 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA; ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden aynı kanunun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi gereğince sanık hakkında açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE, 27/02/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





    Hemen Ara

    Whatsapp ile görüş