MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : 5237 sayılı TCK’nın 157/1, 62, 52, 53 maddeleri gereğince mahkumiyet

Sanık hakkında dolandırıcılık suçundan verilen mahkumiyet hükmü sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanığın, katılan firmaya bağlı ... Club isimli spor merkezinde 22/07/2009-29/01/2011 tarihleri arasında üyelik danışmanı olarak çalıştığı, işyeri tarafından üyelik danışmanlarına koyulmuş olan belirli sayıdaki kişiyi üye yapmak konusundaki hedefi tutturmak ve hedef üzerinde üye kaydı yapmak suretiyle prim almak maksadıyla; spor merkezinde uygulanan ve farklı ücretlere tabi üyelik türlerinden olan daha düşük ücretli "genç türü" üye yapmak amacıyla bu hakka sahip olmayan şahısları bu üyelik şartı olan 25 yaşın altında gösterebilmek için üyelerin ibraz ettikleri kimlik fotokopileri üzerinde ve üyeler tarafından doldurulan üyelik sözleşmeleri üzerinde yer alan doğum tarihlerinde değişiklikler yaptığı, yine "aile üyelik" türünden faydalanma hakkına sahip olmayan şahısları ise aynı aileden göstererek üye yaptığı, sanığın yaklaşık 50 kişiyi bu şekildeki düşük ücretle üye yapması sebebiyle katılan firmanın 42.898,00 TL zarara uğradığı, sanığın bu şekilde üzerine atılı suçu işlediğinin iddia edildiği olayda, sanığın katılan ile arasındaki hizmet ilişkisi kapsamında işlediğinin anlaşılması karşısında, eyleminin 5237 sayılı TCK’nın 155/2 maddesinde düzenlenen hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu oluşturduğu gözetilmeden, suç vasfında hataya düşerek yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca sair hususlar incelenmeksizin BOZULMASINA, 27/02/2019 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
(Karşı Oy)
Sanığın, katılan spor merkezinde "üyelik danışmanı" olarak çalıştığı, belirli sayıda üye yapmak şartıyla katılan firmadan prim almak için; genç grubunda yer almayan kişileri genç göstererek ve aile kapsamında olmayan kişileri bu kapsama sokmak için, üyelerin bununla
ilgili kimlik bilgilerini değiştirerek belgeler düzenleyip katılan firmanın zararına, kendisine gerçekte hak etmediği halde kendisine prim verilmesine yol açtığı eylemin, çoğunluk görüşünde olduğu gibi hizmet nedeniyle emniyeti suistimal suçunu oluşturmadığı, dolandırıcılık suçunu oluşturduğu kanaatindeyim. TCK 155 maddesi için madde metnindede açıkça belirtildiği üzere, sanığa muhafaza etmesi veya belirli bir şekilde kullanmak üzere zilyetliğin kendisine verilmiş bir mal olması gerekir.
Somut olayda; katılan firma tarafından sanığa verilmiş maddi değeri olan herhangi bir şey verilmemiştir. Sanık TCK 157 maddesinde öngörülen, yukarıda belirtildiği üzere hileli hareketlerle üyelerin yaş ve aile durumlarını değiştirerek ve bunlarla ilgili belgeler düzenleyerek katılan firmayı kandırarak, kendisine prim alacağı menfaatini sağladığı dolayısıyla eylemin dolandırıcılık suçunu oluşturduğu kanaatinde olduğumdan sayın çoğunluğun görüşüne katılmamaktayım.