

Esas No: 2018/2579
Karar No: 2019/1408
Karar Tarihi: 27.02.2019
Dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2018/2579 Esas 2019/1408 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : 5237 sayılı TCK’nın 157/1, 62, 52/2-4, 53. maddeleri gereğince mahkumiyet
Sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından verilen mahkumiyet hükmü sanıklar ve müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dairemizin 13.06.2017 günlü ilamıyla uzlaştırma hükümlerinin uygulanması gerektiği belirtilerek hükmün bozulmasına karar verildiği, mahkemece bozma ilamına uyularak dosyanın uzlaştırma bürosuna gönderildiği, ancak uzlaşmanın gerçekleşemediği anlaşılarak yapılan incelemede,
Sanıklar... ve...’ın kendilerini... ve ...isimli şahıslar olarak tanıtıp emlakçılık yapan tanıklar ... ve ... aracılığı ile katılan ...’un Kuşadası ilçesi Türkmen mahallesi ... mevkiinde bulunan ... ada, 5 parselde kayıtlı 13 adet dairesini satın almak istedikleri, bu amaçla taraflar arasında görüşmeler gerçekleştiği, 1.300.000 TL karşılığında 13 adet dairenin satışı için anlaşma sağlandığı, ...’in dairelerin satışı için oğlu olan diğer katılan ...’e vekalet verdiği, 14.12.2007 tarihinde şikayetçi ..., iş ortağı olan tanık ... ve tanık ...’ın Kuşadası Tapu Sicil Müdürlüğü’nde sanıklarla tapu devri için buluştukları, anlaşmaya göre tapu devirleri yapıldıktan sonra dairelerin parasının ...’e ödenecek olduğu, tapuların devri sağlandıktan sonra katılan ... ile tanık ...’ın taşınmazlar üzerindeki ipoteği kaldırmak üzere birlikte ...’a gittikleri, sanıkların kısa bir işlerini halledip döneceklerini söyleyerek tapu dairesinden ayrıldıkları, tanık ...’nin ise tapu dairesinin önünde satış parasını almak üzere sanıkları beklemeye başladığı, ancak sanıkların dönmemeleri üzerine durumu katılan ...’e bildirdiği, sanıkların bu şekilde hileli hareketleri ile satış parasını vermeksizin katılan ...’a ait 13 adet dairenin tapuda kendi üzerlerine devrini sağladıkları, tapu kayıtlarına göre yukarıda ada ve parsel numarası belirtilen dairelerden 2, 6, 8, 10, 12, 18, 20, 22, 24 ve 26 nolu bağımsız bölümlerin sanık ... üzerine, 4-14-16 nolu bağımsız bölümlerin ise sanık ... üzerine devrinin sağlanmış olduğu, bu olay sonrasında katılan ...’in taşınmazlarını geri almaya çalıştığı, Kuşadası Asliye Hukuk mahkemesinde 2007/325 Esas sayılı dosya üzerinden tapu iptali ve tescil davası açtığı ve taşınmazlar üzerine tedbir koydurduğu, bunun üzerine tanık ... aracılığı ile sanıkların taşınmazları 62.000 TL karşılığında geri iade edeceklerini bildirdikleri, katılanın yapılan görüşmeler sonucunda peyderpey bu parayı tanık ...’e verdiği, varılan anlaşmaya göre sanık Abdulcebbar’ın İzmir 23. Noterliğince düzenlenen 24.03.2008 tarihli, 8435 yevmiye nolu düzenleme şeklinde vekaletname ile, diğer sanık ...’nın ise İzmir 19. Noterliğinde düzenlenen 17.03.2008 tarihli, 8073 yevmiye nolu düzenleme şeklinde vekaletname ile üzerlerine kayıtlı taşınmazları başkalarına satması için tanık ...’i vekil tayin ettikleri, bu gelişme üzerine katılanın taşınmazlar üzerine koydurulan tedbiri 25.03.2008 tarihinde mahkemeden kaldırttığı, ancak tapuda işlem yapılacağı sırada sanık Abdulcebbar’ın tanık ...’i 1 gün önce verdiği vekaletten İzmir 23. Noterliğinin 25.03.2008 tarihli, 8478 yevmiye nolu azilnamesi ile azlettiği, diğer sanık ...’nın da 2 gün önce verdiği vekaletten İzmir 19. Noterliği’nin 19.03.2008 tarihli, 8174 yevmiye nolu azilnamesi ile azlettiğinin ortaya çıktığı, bu nedenle taşınmazların geri iadesinin gerçekleşmediği, sanıkların bu şekilde üzerlerine atılı suçu işlediklerinin iddia edildiği olayda, dosya kapsamına göre sanıklar hakkında verilen mahkumiyet hükümlerinde bir isabetsizlik görülmemiş, suça konu eylemde kamu kurumu olan Tapu Sicil Müdürlüğü’nün dolandırıcılık suçunun işlenmesinde araç olarak kullanılmadığı anlaşılmakla bozma isteyen tebliğnamedeki düşünceye iştirak edilmemiştir.
Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanıklar ve müdafiinin temyiz itirazlarının reddi ile hükümlerin ONANMASINA, 27/02/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
