MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Nitelikli dolandırıcılık, özel belgede sahtecilik
HÜKÜMLER : Sanık ...’in katılan ...’a yönelik nitelikli dolandırıcılık suçundan TCK’nın 158/1-h, 168/2, 62, 52/2-4 maddeleri gereğince mahkumiyetine,
Sanık ...’in katılan ...’e yönelik özel belgede sahtecilik suçundan TCK’nın 207/1, 43/1, 62, 53. maddeleri gereğince mahkumiyetine,
Sanık ...’in katılan ...’e yönelik özel belgede sahtecilik suçundan CMK’nın 223/2-e maddesi gereğince beratine,

Sanık ...’in katılan ...’a yönelik nitelikli dolandırıcılık suçundan ve katılan ...’e yönelik özel belgede sahtecilik suçundan mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık ... müdafii ile katılanlar ... ve ... vekili tarafından, sanık ...‘in katılan ...’e yönelik özel belgede sahtecilik suçundan beraatine ilişkin hüküm ise katılan ... vekili tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü,
Hüküm fıkralarında sanık ...’in soyadının “Seven” olarak yazılması mahallinde düzeltilebilir maddi hata olarak kabul edilmiştir.
Sanık ..."in S.S. ... ... Konut Yapı Kooperatifinin yöneticisi olduğu, sanığın katılan ..."tan kooperatife üye yapacağını belirterek elden 10.000 TL nakit para aldığı, ayrıca katılan ..."nin daha sonra 2.250 TL parayı kooperatifin hesabına havale ettiği, ancak katılanın kooperatife üyeliğinin yapılmadığı, ayrıca elden teslim edilen 10.000 TL paranın sanık tarafından kooperatifin hesaplarına aktarılmadığı, katılanın şikayeti üzerine 01/12/2008 tarihinde alınan 10.000 TL paranın katılana iade edildiği, yine sanık ..."in diğer katılan ..."den 4 adet hisse karşılığı 40.000 TL nakit para aldığı, bu paraların kooperatifin hesaplarına geçtiği ve katılan ..."un kooperatife üyeliğinin yapıldığı, ancak katılanın yurt dışında bulunması nedeniyle kooperatife ait hiçbir toplantıya katılmadığı ve sanığa herhangi bir vekalet de vermediği halde kooperatifin 2007 yılı olağan genel kurul toplantısında hazirun listesinde, 01/03/2008 tarihli tebligat listesinde, 04/04/2008 ve 14/05/2008 tarihli divan başkanlığına hitaben yazılan dilekçelerde katılanın yerine imzalar attığı, yine sanık ..."in 12/04/2008 tarihinde kooperatifin yapılan genel kurul toplantısında, kendisine vekalet verildiğini söyleyerek sanık ..."e Yunus"un yerine imza atması konusunda talimat verdiği ve bu surette sanık ...’in katılan ...’ye karşı nitelikli dolandırıcılık suçunu ve katılan ...’a karşı özel belgede sahtecilik suçunu işlediği, sanık ...’ın ise katılan ...’a karşı özel belgede sahtecilik suçunu işlediği iddia olunan somut olayda; aldırılan bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, sanık ...’in üzerine atılı tacir veya şirket yöneticisi olan ya da şirket adına hareket eden kişilerin ticari faaliyetleri sırasında; kooperatif yöneticilerinin kooperatifin faaliyeti kapsamında nitelikli dolandırıcılık ve özel belgede sahtecilik suçlarının sübut bulduğu gerekçesiyle mahkumiyetine ilişkin verilen hükümler ile sanık ...’in şüpheden sanık yararlanır ilkesi gereğince sanığın atılı suçu işlediğinin sabit olmadığı gerekçesine dayanarak özel belgede sahtecilik suçundan beraatine ilişkin verilen hükmün kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanık ... müdafii ile katılanlar ... ve ... vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanık hakkında verilen 10 ay hapis cezasının seçenek yaptırımlardan adli para cezasına çevrilmesi sırasında uygulama maddesi olan 5237 sayılı TCK’nın 50/1-a maddesinin gösterilmemesi suretiyle CMK"nın 232/6. maddesine aykırı davranılması,
Kanuna aykırı olup, sanık ... hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen mahkumiyet hükmünün bu nedenle 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak, yeniden yargılanmayı gerektirmeyen bu hususta, aynı kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden, hükümde hapis cezasının adli para cezasına çevrildiği bölüme “hürriyeti bağlayıcı cezanın” ibaresinden sonra gelmek üzere “5237 sayılı TCK’nın 50/1-a maddesi gereğince” ibaresinin eklenmesi suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 28.02.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.