Güveni kötüye kullanma - dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2017/12919 Esas 2019/1568 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/12919
Karar No: 2019/1568
Karar Tarihi: 28.02.2019

Güveni kötüye kullanma - dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2017/12919 Esas 2019/1568 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanık kendisini eski Cumhurbaşkanı danışmanı olarak tanıtarak müştekilerin güvenini kazanarak aldığı genel vekaletname ile kira alacaklarını tahsil etmesine rağmen müştekilere vermediği iddia edildi. Dosyanın incelenmesi sonucu sanığın dolandırıcılık suçu işlediği tespit edildi. Ancak suçun tarihi itibariyle asli dava zamanaşımı süresi 17.12.2018 tarihi itibariyle dolmuş olduğu için sanık hakkında açılan kamu davası düşürüldü. Karar 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca bozuldu. Kanun maddeleri açıklamalı olarak eklenmelidir:
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 66/1-e maddesi: Dolandırıcılık suçunu düzenlemektedir.
- 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi: Mahkemelerin usulüne uygun verilmiş kararları, kanunların açıkça suç saymadığı bir fiilden dolayı verilmiş olsa bile temyiz edilebilir.
- 1412 sayılı Ceza Muhakemesi Usulü Kanunu'nun 321. maddesi: Temyiz sonucu kararın bozulması halinde, bozma sebebinin ortadan kaldırılması için ilk derece mahkemesince gerekli işlem yapılır.
- 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 223/8. maddesi: Zamanaşımı neden
15. Ceza Dairesi         2017/12919 E.  ,  2019/1568 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Güveni kötüye kullanma, dolandırıcılık
    HÜKÜM : Beraat

    Dolandırıcılık ve güveni kötüye kullanma suçlarından sanığın beraatine ilişkin hükümler, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
    Sanığın kendisini eski Cumhurbaşkanı danışmanı olarak tanıtarak müştekilerin güvenini kazanarak almış olduğu genel vekaletname ile kira alacaklarını tahsil etmesine rağmen müştekilere vermediği böylece sanığın dolandırıcılık ve güveni kötüye kullanma suçlarını işlediğinin iddia edildiği olayda,
    Sanığa yüklenen dolandırıcılık suçunun gerektirdiği cezanın miktar ve nev’i nazara alınarak, suç tarihi itibariyle tabi olduğu 5237 sayılı TCK’nın 66/1-e maddesine göre hesaplanan sekiz yıllık asli dava zamanaşımının, sanığın sorgusunun yapıldığı 17.12.2010 tarihinden inceleme tarihine kadar 17.12.2018 tarihinde gerçekleştiği anlaşıldığından; 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA; ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden aynı kanunun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak 5271 sayılı CMK’un 223/8. maddesi gereğince sanık hakkında açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE, 28/02/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







    Hemen Ara

    Whatsapp ile görüş