Nitelikli dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2019/874 Esas 2019/1609 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/874
Karar No: 2019/1609
Karar Tarihi: 04.03.2019

Nitelikli dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2019/874 Esas 2019/1609 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanık, kendisini yurt dışındaki Kennedy Funding Service kredi kuruluşunun Asya bölge temsilcisi olarak tanıttıktan sonra katılan şirketin nezdinde güven sağlamış ve şirket yetkilileri ile iletişime geçmişti. Taraflar arasında bir protokol yapıldı ve sanık, şirkete ayçiçek yağı fabrikasının yapımı için gerekli olan araziyi sağlayacak ve fabrikaya ortak olarak 25 milyon dolarlık bir kredi getirecekti. Şirket masraf adı altında sanığın hesabına 64 bin ABD doları ve 25 bin ABD doları para havale etti; ancak kredi işlemleri gerçekleştirilemedi. Yapılan incelemede, Asya bölge temsilcisi olarak kendisini tanıtan sanığın, aslında ilgili yabancı kredi kuruluşuyla ilgisi olmadığı belirlendi. Sanığın bilişim sistemlerinin, banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçu işlediği iddia edildi.
Mahkeme, sanığın suçlu olduğuna karar vererek TCK’nın 158/1-f, son, 62, 52/2, 53 maddeleri uyarınca mahkumiyet hükmü verdi. Buna göre dolandırıcılık suçunun, bilişim sistemlerinin, banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle işlenmesi de suçun nitelikli unsuru olarak kabul edilir. Bankaların ya da kredi kuruluşlarının olağan faaliyetlerinden veya bu faaliyeti yür
15. Ceza Dairesi         2019/874 E.  ,  2019/1609 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık
    HÜKÜM : TCK’nın 158/1-f, son, 62, 52/2, 53 maddeler gereğince mahkumiyet

    Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanık hakkında verilen mahkumiyet hükmü sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü;
    Sanığın, kendisini, yurt dışında faaliyet gösteren Kennedy Funding Service isimli kredi kuruluşunun Asya bölge temsilcisi olarak tanıtıp ve bu kredi kuruluşuyla irtibatlı görünerek, katılan şirket nezdinde güven sağladıktan sonra, katılan şirket yetkilileri ile irtibata geçtiği, katılan şirket ve sanık arasında, 04/01/2007 tarihinde bir protokol yapıldığı, bu protokole göre, ayçiçek yağı fabrikanın yapılması, fabrikaya ait arazinin sanık tarafından sağlanması, fabrikanın yapılmasından sonra, sanığın şirkete ortak olması ve bunun için gereken 25.000.000 USD kredinin de, ilgili kredi kuruluşundan sanık tarafından getirtilmesi hususlarında anlaşmaya varıldığı, bu çerçevede, masraf adı altında, katılan şirketin, 05/02/2007 tarihinde 64.000 ABD doları ve 14/02/2007 tarihinde ise 25.000 ABD dolar parayı, sanığın hesabına havale etmesine rağmen, kredi işlemlerinin gerçekleştirilemediği, yapılan incelemede, aslında sanığın, ilgili yabancı kredi kuruluşuyla ilgisi olmamasına rağmen ilgisi varmış gibi hareket ederek nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda,
    Bilişim sistemlerinin, banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçu, TCK’nın 158/1-f maddesinde düzenlenmiştir. Maddenin gerekçesinde de; “Dolandırıcılık suçunun, bilişim sistemlerinin, banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle işlenmesi de, birinci fıkranın (f) bendinde bu suçun bir nitelikli unsuru olarak kabul edilmiştir. Bilişim sistemlerinin, banka veya kredi kurumlarının, özellikle bu kurum ve kuruluşları temsil edenlerin, kurum ve kuruluşları adına hareket eden kişilerin, başkalarını kolaylıkla aldatabilmeleri bir güven kurumu olan bu kuruma güvenin sarsılması bu kurumların araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçunu, nitelikli hâl saymıştır. Banka ya da kredi kurumlarının araç olarak kullanıldığından söz edilebilmesi için, dolandırıcılık fiili gerçekleştirilirken bankaların ya da kredi kuruluşlarının olağan faaliyetlerinden veya bu faaliyeti yürüten sujelerden hileli araçlar kullanılarak yararlanılması veya banka ve kredi kurumlarının olağan faaliyetleri nedeniyle üretmiş oldukları maddi varlıkların suçta araç olarak kullanılarak haksız çıkarın elde edilmesi gerekir. Bu hukuksal bilgiler ışığında somut olaya bakıldığında, gerçekte, Kennedy Funding Service isimli kredi kuruluşunun bulunmadığının belirlendiği, buna göre, sanığın, Saygan Ticaret ve Pazarlama Dahili Ticaret İthalat ve İhracat Şirketi yetkilisi olduğu ve bu ticari faaliyet kapsamında, katılandan haksız menfaat temin ettiği dikkate alınarak, 5237 sayılı TCK’nın 158/1-h maddesi gereğince mahkumiyeti yerine, suç vasfında yanılgıya düşmek suretiyle aynı Kanun’un 158/1-f, son maddesi gereğince hüküm kurularak fazla ceza tayini,
    Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca, hükmün BOZULMASINA, 04/03/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.









    Hemen Ara

    Whatsapp ile görüş