15. Ceza Dairesi 2017/3694 E. , 2019/1736 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma
HÜKÜM : 5237 sayılı TCK’nın 155/2, 52/2-4, 53 maddeleri gereğince 3 kez mahkumiyetine
Sanık hakkında hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan verilen mahkumiyet hükümleri sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Katılanlar ..., ... ve ..."un ... plaka sayılı halk otobüslerini işlettikleri, bu otobüslerle ilgili Maliye ve Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtları ile takibinin 2007 yılının 1.ayının 2012 yılına kadar serbest muhasebeci ve mali müşavir olan sanık ... tarafından takip edildiği, gerek Maliye gerek Sosyal Güvenlik Kurumuna yapılacak tüm ödemelerin Kayseri Büyükşehir Belediyesi Özel Halk Otobüsü kaleminden işletmeleri adına doğmuş alacaklardan tahsil ederek sanık tarafından Maliye ve Sosyal Güvenlik Kurumuna ödendiği, ancak 2012 yılı Mart ayında Sosyal Güvenlik Kurumu Kayseri Bölge Müdürlüğünden prim borçları olduğuna ilişkin gönderilen yazı ile işletme borçlarının 2009 yılından 2012 yılına kadar ödenmediğini öğrendikleri, sanığın bu şekilde üzerlerine atılı suçu işlediklerinin iddia edildiği olayda,
Serbest muhasebecilerin 3568 sayılı Serbest Muhasebeci ve Mali Müşavirlik Kanunu"nun 2/A maddesinde belirtilen görevleri arasında "vergi borcunu yatırmak" gibi bir görevin olmadığı, ayrıca Türkiye Serbest Muhasebeciler Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliğinin Mecburi Meslek Kararları"na ilişkin 26/01/1996 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanan 1996/1 sayılı genelgesinin 1. maddesinde yer alan "meslek mensupları, müşteri adına üçüncü kişilere ödeme yapmak üzere her ne isim altında olursa olsun mali değerler alamazlar" şeklindeki hükmü de dikkate alınmak suretiyle; sanığın, vergi ve SSK prim borcunu yatırmak üzere katılanlardan aldığı paraları kurumlara yatırmayarak özel işlerinde kullandığının anlaşılması karşısında, sanığın sübut eyleminin uzlaştırma kapsamında kalan 5237 sayılı TCK"nın 155/1 maddesinde düzenlenen güveni kötüye kullanma suçunu oluşturacağı gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
Hapis cezası alt sınırdan tayin edildiği halde adli para cezası belirlenirken yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin, aynı gerekçeyle tam gün sayısının asgari hadden uzaklaşılması suretiyle belirlenerek sanığa fazla ceza tayini,
5237 sayılı Yasanın 53. maddesinin 1. fıkrasının c bendinde yer alan haklardan, sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmetten bulunmaktan yoksun bırakılmaya ilişkin hak yoksunluğunun aynı maddenin 3. fıkrasına göre koşullu salıverilme tarihinden itibaren uygulanmayacağı gözetilmeden, alt soyu dışındaki kişileri de kapsayacak şekilde 53/1-c maddesi gereğince güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına hükmedilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 06/03/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.