15. Ceza Dairesi 2017/25025 E. , 2020/9073 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık
HÜKÜM : TCK.nın 158/1-f-son, 62/1, 52/2-4, 53. maddeleri gereğince mahkumiyet
Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın, ortak iş yeri açtıkları katılan ...’ye emeklerine karşılık olarak, 10.000 TL bedelli tamamen sahte oluşturulmuş çeki 1. ciranta sıfatıyla imzalayarak verdiği, çekin tedavülü sonucu bankaya ibrazında sahte olduğunun banka çalışanlarınca tespit edildiği, bu şekilde sanığın nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediği iddia edilen olayda, her ne kadar sanık hazırlık aşamasında; suça konu çekle bir ilgisinin olmadığını ve çeki katılan ..."ye vermediğini savunmuşsa da yargılama aşamasındaki savunmasında üzerine atılı suçu işlemediğini, müşteki ve katılanları tanımadığını, katılan ..." nin kendisinin ortağı olduğunu, bu çeki kendisine katılan ..." nin getirdiğini ve imzalamasını söylediğini, kendisinin de bu çeki imzaladığını belirtmesi, katılan ..." nin çeki sanıktan aldığını beyan etmesi, katılan ve müştekilerin beyanları, alınan ekspertiz raporunda; çekin renk, motif, baskı ve kağıt kalitesi yönünden sahte olduğu, aldatma kabiliyetinin bulunduğu, müşteki ... adına atılı keşideci imzasının müştekiler ya da sanık eli ürünü olmadığı, ancak; çekin arka yüzündeki 1. ciranta “...” adına atılı yazı ve imzanın sanığın elinden çıktığı yönünde görüş ve kanaatin bildirilmesi ile dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; sanığın nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediğinin sabit olduğu gerekçesine dayanan mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanık hakkında hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayini gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmamakta ise de, sanığın suça konu eylemden elde ettiği menfaatin 10.000 TL olduğu, dolayısıyla adli para cezasının da bu miktara uygun şekilde “1.000 gün” olarak tespiti yerine, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin adli para cezasının elde edilen menfaat miktarının üzerinde olacak şekilde “1.200 gün” olarak tayin edilmesi suretiyle fazla adli para cezası tayini,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesi ile değişik 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, sanık hakkında adli para cezasına mahkumiyete ilişkin hüküm fıkrasından adli para cezasına ilişkin sırasıyla "1.200 gün" "1.000 gün", "20.000 TL” terimlerinin çıkartılarak yerine, sırasıyla "1.000 gün", "833 gün", "16.660 TL” ibarelerinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 24/09/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.