Nitelikli dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2017/34946 Esas 2020/9215 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/34946
Karar No: 2020/9215
Karar Tarihi: 05.10.2020

Nitelikli dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2017/34946 Esas 2020/9215 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanık, Türk Amerikan Uluslararası Ticaret Ortaklığı (TAUTO) isimli şirketin sahibi ve temsilcisi olarak, Rusya'da ticaret yapan müşteki ile anlaşarak onun adına Dünya Bankası'ndan kredi çıkartılması konusunda sözleşme yapmıştır. Ancak 2009 yılı boyunca yurt dışı havalesi veya elden ödeme yoluyla toplam 400.000 ABD Doları almış olmasına rağmen herhangi bir kredi işlemi gerçekleştirmediği anlaşılmıştır. Sanık nitelikli dolandırıcılık suçundan hüküm giymiştir. Ancak duruşmada, sanığın şirket kuruluşu yapmadan faaliyet gösterdiği ve nitelikli dolandırıcılık için gerekli unsurların oluşmadığı belirtilmiştir. Yargıtay, sanığın basit dolandırıcılık suçu işlediğini tespit etmiş ve hüküm BOZULMUŞTUR. Ayrıca sanığın zincirleme suç hükümlerinin uygulanmaması ve TCK'nın 53/1-b maddesindeki \"seçme, seçilme ve diğer siyasi hakları kullanmaktan\" ibaresinin iptal edilmesi nedeniyle maddenin yeniden değerlendirilmesi gerektiği vurgulanmıştır.
Kanun maddeleri:
- TCK'nin 158/1-h, 52/2-4, 53 maddeleri
- 5237 sayılı TCK'nın 158/1-h ve 157/1. maddeleri
- 5320 sayılı Kanun'un
15. Ceza Dairesi         2017/34946 E.  ,  2020/9215 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık
    HÜKÜM : TCK.nın 158/1-h, 52/2-4, 53 maddeleri gereğince mahkumiyet

    Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık ve sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Türk Amerikan Uluslararası Ticaret Ortaklığı (TAUTO) isimli şirketin sahibi ve temsilcisi olan sanığın, Rusya"da ticaret ile uğraşan müştekiyle Dünya Bankası’ndan müşteki adına kredi çıkartılması konusunda anlaştığı, kredi işlemleri için müştekiden 06/02/2009 ila 30/12/2009 tarihleri arasında farklı zamanlarda yurt dışı havalesi yoluyla yada tanıklar vasıtasıyla elden ödenmek suretiyle toplamda 400.000 ABD Doları para alan sanığın, herhangi bir kredi işleminde bulunmadığının anlaşıldığı, bu şekilde sanığın nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediği iddia edilen olayda;
    5237 sayılı TCK"nın 158/1-h maddesinde düzenlenen suçun oluşabilmesi için, tacir veya şirket yöneticisi olan ya da şirket adına hareket eden kişilerin dolandırıcılık suçunu ticari faaliyetleri sırasında işlemiş olmasının gerektiği, dosya incelenmesinde ise sanığın faaliyetini bir şirket kuruluşu olmaksızın icra ettiği ve somut olayda şirketin veya tacir sıfatının kullanılmayarak haksız menfaat temin edilmiş olması karşısında; nitelikli dolandırıcılık suçunun yasal unsurlarının oluşmadığı anlaşılmakla; sanığın eyleminin 02.12.2016 tarih ve 29906 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun’un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. ve 254. maddeleri gereğince uzlaştırma kapsamına giren 5237 sayılı TCK"nın 157/1. maddesinde düzenlenen basit dolandırıcılık suçunu oluşturduğu gözetilmeden yazılı şekilde suç vasfında yanılgıya düşmek suretiyle nitelikli dolandırıcılık suçundan mahkumiyet hükmü verilmesi,
    Kabule göre de;
    1- Sanığın 5237 sayılı TCK"nın 43/1. maddesi kapsamında, aynı suç işleme kararıyla Kanun"un aynı hükmünü değişik zamanlarda birden fazla kez ihlal ederek haksız menfaat temin etmiş olması karşısında, sanık hakkında zincirleme suç hükümlerinin uygulanmaması suretiyle eksik ceza tayini,
    2- 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı ilâmı ile TCK.nun 53/1-b maddesinde yazılı, "seçme, seçilme ve diğer siyasi hakları kullanmaktan" ibaresinin iptal edilmiş olması karşısında, anılan maddenin yeniden değerlendirilmesi zorunluluğunun bulunması,
    Kanuna aykırı olup, sanık ve sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca, hükmün BOZULMASINA, sanığın ceza miktarı bakımından kazanılmış haklarının aynı Kanun"un 326/son maddesi gereğince saklı tutulmasına, 05/10/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







    Hemen Ara

    Whatsapp ile görüş