15. Ceza Dairesi 2020/1338 E. , 2020/9225 K.
"İçtihat Metni"
Nitelikli dolandırıcılık suçundan şüpheliler ..., .... haklarında yapılan soruşturma evresi sonucunda İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 31/10/2019 tarihli ve 2019/174871 soruşturma, 2019/56757 esas, 2019/5610 sayılı iddianamenin 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 170/2-4 ve 174/1-a-b maddelerine uygun bulunmadığından bahisle iadesine dair İstanbul Anadolu 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 05/11/2019 tarihli ve 2019/363 iddianame değerlendirme sayılı kararına yönelik itirazın reddine ilişkin İstanbul Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 14/11/2019 tarihli ve 2019/1571 değişik iş sayılı kararı aleyhine, Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 06/02/2020 gün ve 94660652-105-34-20119-2019 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 17/02/2020 gün ve 2020-19426 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
İstanbul Anadolu 3. Ağır Ceza Mahkemesince, şüpheli ... tarafından suça konu paranın çekilip çekilmediğinin sorulmadığı, çekilmiş ise nerede çekildiğinin sorulmadığı, bu hususun suç vasfında ve yetki tayininde önem arz ettiği suçun delili niteliğindeki bilgi ve belgelerin dosyaya ibraz edilmediği ve sonuca etkili tanık beyanlarının dosyaya sunulmadığı gerekçeleriyle iddianamenin iadesine karar verilmiş ise de; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 170/3. maddesinde iddianamede nelerin gösterileceği, aynı Kanun’un 174/1. maddesinde ise iddianamenin hangi hallerde iadesine karar verileceğinin belirtildiği, 5271 sayılı Kanun’un 170/2. maddesinde yer alan “Soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet savcısı, bir iddianame düzenler.” hükmü uyarınca Cumhuriyet savcısının dava açmasının zorunlu olduğu ve bu durumda mahkemece, iddianamede gösterilen olaylarla ilgili olarak ibraz edilen deliller ve yargılama sırasında ibraz edilebilecek diğer deliller birlikte değerlendirilerek yargılama sonucuna göre bir karar verileceği, mahkemece yapılacak yargılama sonucunda yeterli delil bulunmadığının anlaşılması halinde ancak beraat kararı verilmesinin mümkün bulunduğu, iddianamenin değerlendirilmesi aşamasında yeterli şüphe bulunup bulunmadığı hususunun incelenemeyeceği, keza 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 174. maddesinde belirtilen iade sebepleri arasında bu hususun sayılmadığı, ayrıca iddianamede şüpheli Erdi"nin savunmasına yer verilerek şüphelinin söz konusu paraları çektikten sonra diğer şüphelilere Esenyurt ilçesinde elden teslim ettiğini beyan ederek diğer şüphelilerin de suça iştirakinden bahsettiği ve esasen iddianame içeriğinde suçun işlendiği yerin belirtildiği gözetilmeden, itirazın kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Kanun yararına bozmaya atfen düzenlenen ihbarnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden, itirazın reddine ilişkin İstanbul Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 14/11/2019 tarihli ve 2019/1571 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi gereğince BOZULMASINA, aynı maddenin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca müteakip işlemlerin mahallinde merciince yerine getirilmesine, 05/10/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.