Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma - resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2020/3971 Esas 2020/9268 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/3971
Karar No: 2020/9268
Karar Tarihi: 05.10.2020

Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma - resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2020/3971 Esas 2020/9268 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

15. Ceza Dairesi tarafından verilen karara göre, sanık bir şirketin hissedarı ve vekaletname sahibi olarak, şirketin kasasındaki paranın kişisel harcamalarında kullandığı ve şirket çeklerini yanında götürdüğü iddiasıyla hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma ve resmi belgede sahtecilik suçlarından yargılanmıştır. Ancak, sanığın savunması, bilirkişi raporları ve dosya kapsamındaki diğer deliller incelendiğinde, sahtecilik kasıt ve iradesinin mevcut olmadığı ve suçun yasal unsurlarının oluşmadığı belirlenmiştir. Bu nedenle, sanığın her iki suçtan da beraatine karar verilmiştir.
CMK'nın 223/2-a maddesi: \"Herhangi bir suçtan dolayı bir kimse hakkında kamu davası açılmadan önce veya dava sürerken o suçla ilgili olarak yeterli şüphe olmadığı, delillerin toplanması ya da henüz ortaya çıkarılmamış olan bazı önemli delillerin elde edilmesi için zaman gerektiği takdirde, savcı, kovuşturma yapmaktan kaçınabilir veya halen yürütülmekte olan kovuşturmaya son verebilir.\"
15. Ceza Dairesi         2020/3971 E.  ,  2020/9268 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma, resmi belgede sahtecilik
    HÜKÜM : CMK"nın 223/2-a maddesi gereği ayrı ayrı beraat

    Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma ve resmi belgede sahtecilik suçlarından sanığın beraatine ilişkin hükümler, katılanlar vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Sanığın .... Ltd. Şti. unvanlı şirketin %25 hissedarı olduğu, diğer hissedarların ise ... ve katılan ... olduğu, aynı zamanda sanığa, şirketin işlerini takip etmesi için şirket yetkilisi ... tarafından verilmiş vekaletnamenin bulunduğu, ..."ın 24/08/2007 tarihinde geçirdiği kalp rahatsızlığı nedeniyle hastaneye kaldırıldığı ve hastanede yoğun bakımda kaldıktan sonra 30/09/2007 tarihinde öldüğü, ..."ın hastanede kaldığı süre içerisinde sanığın 24/09/2007 tarihli karar ile diğer ortak katılan ... ile şirket genel kurulunu toplanmış göstererek ...."ın yerine imza atarak kendisini on seneliğine müdür olarak atadığı, yine 12/02/2010 tarihli toplantıda ..."a ait payların veraset ilamına göre katılanlara intikal ettiğine ilişkin karardaki katılanlar .... ve .... ait imzaların katılanlara ait olmadığı, şirket kasasında para olması gerekirken ortada herhangi bir para bulunmadığı, sanığın şirketin paralarını şahsi işlerinde kullandığı, ayrıca şirketten ayrılırken şirkete ait çekleri alarak götürdüğü, bu suretle atılı suçları işlediği iddia edilen olayda; sanık savunması, katılanların beyanları, bilirkişi raporları, ticaret sicil kayıtları ile tüm dosya kapsamına göre sanığın şirketin parasını kişisel harcamalarına kullandığına dair soyut iddia dışında delil bulunmaması, yine sanığın almış olduğu çekleri şirketin doğalgaz borcunu kendi kredi kartı ile ödemesinin karşılığı olarak almış olduğunu savunması ve buna ilişkin doğalgaz ödemelerinin de yer aldığı kredi kartı ekstrelerini sunması, suça konu 24/09/2007 tarih ve 12/02/2010 tarihli kararlarda şirket işlerinin yürütülmesine yönelik ve fiili durumu yansıtan mahiyeti itibariyle sahtecilik kasıt ve iradesinin mevcut olmadığının anlaşılması karşısında, bu gerekçelere dayanan mahkemenin beraat hükümlerinde bir isabetsizlik bulunmamıştır.
    Bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda, mahkumiyete yeter kesin delil bulunmadığı ve yüklenen suçların yasal unsurları oluşmadığı gerekçe gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılanlar vekilinin kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, hükümlerin ONANMASINA, 05/10/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.









    Hemen Ara

    Whatsapp ile görüş