MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kasten öldürmeye teşebbüs
HÜKÜM : Sanık ... hakkında;
TCK.nun 81/1, 35, 29, 62, 53/1-2 ve 63. maddeleri uyarınca 6 yıl 3 ay hapis cezası
TCK.nun 81/1, 35, 29, 62, 53/1-2 ve 63. maddeleri uyarınca 6 yıl 3 ay hapis cezası
Sanık ... hakkında;
TCK.nun 81/1, 35, 29, 62, 53/1-2 ve 63. maddeleri uyarınca 6 yıl 3 ay hapis cezası

TÜRK MİLLETİ ADINA

1-)Katılan ..."ın, sanıklar ... ve ... hakkında kasten öldürmeye teşebbüs suçlarından kurulan hükümleri temyiz etme hak ve yetkisi bulunmadığından, katılanlar vekilinin, katılan ... yönünden yapmış bulunduğu temyiz isteminin reddine karar verilmiştir.
2-)Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık ..."nın mağdurlar ... ve Bayram"ı kasten öldürmeye teşebbüs, sanık ..."nın mağdur ..."ı kasten öldürmeye teşebbüs suçlarının sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suç niteliği tayin, kusurluluğu azaltan haksız tahrik ve cezayı azaltıcı takdiri indirim sebebinin niteliği takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle değerlendirilip reddedilmiş, incelenen dosyaya göre bozma üzerine verilen hükümlerde düzeltme ve bozma nedenleri dışında isabetsizlik görülmediğinden, sanıklar Hasan ve Hikmet müdafiinin TCK"nun 27/2. maddesinin
koşullarının varlığına, sanık ..."in öldürme kastı bulunmadığına, katılanlar vekilinin eksik incelemeye, suç vasfına, haksız tahrik ve takdiri indirim hükmünün uygulanmaması gerektiğine yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle;
A-)Sanıklar ... ve ..."nın, mağdur ..."ı kasten öldürmeye teşebbüs suçu ile ilgili olarak; 24.11.2015 günlü Resmi Gazetede yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih, 2014/140 esas ve 2015/85 sayılı Kararı ile 5237 sayılı TCK"nun 53. maddesinin iptal edilen bölümleri nazara alındığında mahkemenin bu madde ile yaptığı uygulama yasaya aykırı ise de, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden CMUK"nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak hüküm fıkralarında yer alan 5237 sayılı TCK"nun 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümlerin "Anayasa Mahkemesinin iptal kararındaki hususlar gözetilerek 5237 sayılı TCK"nun 53/1-2-3. maddelerinin tatbikine" şeklinde değiştirilmesine karar verilmek suretiyle DÜZELTİLEN, hükümlerin tebliğnamedeki düşünce gibi ONANMASINA,
B-)Sanık ... hakkında mağdur ..."yı kasten öldürmeye teşebbüs suçundan kurulan hüküm yönünden yapılan incelemede;
a-Mahkemece, sanık hakkında mağdur ..."yı kasten öldürmeye teşebbüs suçundan 23.12.2011 tarihinde kurulan hükmün yapılan temyiz incelemesi sonucu Dairemizin 29.01.2013 tarihli, 2012/6005 esas ve 2013/617 karar sayılı bozma ilamında, TCK"nun 35. maddesi ile üst sınırdan ceza belirlenmesinin yerinde olmadığı alt ve üst sınırlar arasında bir ceza belirlenmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmasına karar verildiği, bozmaya uyularak kurulan 07.05.2013 tarihli hükmün ise Dairemizin 14.08.2014 tarihli, 2014/2929 esas, 2014/3827 karar sayılı bozma ilamında “Sanığın tabanca ile ateş etmek suretiyle, katılanı sırt sağ lomber bölgesinden giren ve kasık bölgesinde kalan bir mermi isabetiyle, yaşamsal tehlike geçirmeyecek, basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek nitelikte yaraladığı olayda, katılanda meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığı birlikte dikkate alındığında, 9 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası öngören TCK"nun 35. maddesinin uygulanması sırasında alt ve üst sınırlar arasında makul bir ceza tayini yerine alt sınıra yakın olacak şekilde 10 yıl hapis cezası verilmesi suretiyle eksik ceza tayini” isabetsizliğinden bozulmasına ve bu bozma ilamına 25.11.2014 tarihli oturumda uyulmasına göre sanık hakkında TCK"nun 35. maddesi ile yapılan uygulama sırasında meydana gelen tehlike ve zararın ağırlığı birlikte değerlendirilerek alt ve üst sınırlar arasında olaya uygun makul bir ceza belirlenmesi gerektiği, üst sınırdan verilen cezanın daha önce bozmaya konu yapıldığı gözetilmeksizin üst sınırdan ceza belirlenmesi suretiyle fazla ceza tayini,
b- 24.11.2015 günlü Resmi Gazetede yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih, 2014/140 esas ve 2015/85 sayılı Kararı ile 5237 sayılı TCK"nun 53.
maddesinin iptal edilen bölümleri nazara alındığında, sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş olup, sanık müdafii, katılan ... vekili ve Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmekle, sanık hakkında kurulan hükmün tebliğnamedeki düşünce gibi BOZULMASINA, 10/04/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.