İzmir Ceza Avukatı Web Sitesi - Dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2019/3000 Esas 2020/9316 Karar Sayılı İlamı

0000 000 00 00
0000 000 00 00
bilgi@siteadresi.com

Dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2019/3000 Esas 2020/9316 Karar Sayılı İlamı

15. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/3000
Karar No: 2020/9316
Karar Tarihi: 05.10.2020

Dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2019/3000 Esas 2020/9316 Karar Sayılı İlamı

Özet:
Sanık, kendisini otopark görevlisi olarak tanıtarak bir işletmeye araç park eden kişinin aracını ve anahtarını çaldığı için dolandırıcılık suçundan mahkum edilmiştir. Sanık, bu suçu işlediğine dair çelişkili savunmalar vermiş ve tüm deliller sanığın suçlu olduğunu göstermiştir. Sanığın adli sicil kaydında tekerrüre esas sabıka kaydı bulunmasına rağmen, mükerrirlere özgü infaz rejimi uygulanmamıştır. Temyiz itirazları reddedilerek, sanık suçsuz bulunmuş ve beraat etmiştir.
Kanun maddeleri:
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 157/1 maddesi (dolandırıcılık suçu)
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 62/52 maddesi (kazanılmış hakların korunması)
- 6763 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 34. maddesi (uzlaşma)
- 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 253/254. maddeleri (uzlaşma)
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 50/1. maddesi (verilen kısa süreli hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi)
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 58. maddesi (mükerrirlere özgü infaz rejimi)
- 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 326/son maddesi (adli para cezasına çevrilme)

15. Ceza Dairesi 2019/3000 E. , 2020/9316 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : 5237 sayılı TCK"nın 157/1, 62 52 maddeleri gereğince mahkumiyet (kazanılmış hakkı korunarak )

Dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
06/12/2018 tarihli hükümde başvurulacak kanun yoluna ilişkin sürenin, "7 gün" yerine "15 gün" olarak gösterilmesi nedeni ile bildirimin yanıltıcı olduğu, bu nedenle 04/01/2019 tarihli temyiz talebinin süresinde olduğu kabul edilerek ve sanığa atılı dolandırıcılık suçunun 6763 sayılı Kanun’un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nın 253. ve 254. madde fıkraları gereğince uzlaşma kapsamında olması nedeniyle, dosyanın uzlaşma bürosuna tevdii edildiği ancak; uzlaşmanın sağlanamadığı belirlenerek yapılan incelemede;
Sanığın ceza süresi bakımından kazanılmış hakkının saklı tutulması nedeniyle uygulama yapılırken CMUK 326/son maddesinin, verilen kısa süreli hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi sırasında uygulama maddesi olan TCK"nın 50/1. maddesinin hüküm fıkrasında gösterilmemiş olması ve gerekçeli karar başlığına sıfatı "müşteki" olarak sehven yazılmış olan ..."ün sıfatının "katılan" olarak mahallinde düzeltilmesi mümkün görülmüştür.
Sanığın kendisini otopark görevlisi olarak tanıtarak, .... Cafe adlı işletmeye aracını park eden katılandan aracın anahtarını teslim alıp araç ile birlikte kaçtığı, bu suretle sanığın üzerine atılı dolandırıcılık suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda; sanığın aşamalardaki çelişkili savunması, katılan beyanı, tanık ifadeleri, ifadeli teşhis tutanağı ve tüm dosya kapsamına göre sanığın mahkumiyetine ilişkin mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Adli sicil kaydına göre tekerrüre esas sabıkası bulunan sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 58. maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmaması, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın suçsuz olduğuna, hakkında beraat kararı verilmesi gerektiğine yönelik temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 05/10/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.