Kamu kurum ve kuruluşları vbtüzel kişiliklerin araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık - resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2017/25035 Esas 2020/9396 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/25035
Karar No: 2020/9396
Karar Tarihi: 06.10.2020

Kamu kurum ve kuruluşları vbtüzel kişiliklerin araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık - resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2017/25035 Esas 2020/9396 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanık, müştekiden ele geçirilemeyen nüfus cüzdanı ve PTT garanti kartı üzerine yapıştırdığı kendi fotoğrafıyla 1.500 TL çekerek sahtecilik ve kamu kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçlarından yargılanmıştır. Resmi belgede sahtecilik suçunu işlediği iddiasıyla suçlu bulunmayan sanık, dolandırıcılık suçundan dolayı yapılan temyiz incelemesinde, hüküm BOZULMUŞ ve açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMÜŞTÜR. Dolandırıcılık suçunun oluşması için failin hileli davranışlar ile mağduru yanıltması gerektiği belirtilirken, somut olayda görevli kişinin sahte belgelerin dış görünümü arasındaki uyumluluğu denetleme yükümlülüğü olduğu, bu nedenle dolandırıcılık suçunun oluştuğu vurgulanmıştır. Kararda, resmi belgede sahtecilik suçu için 5237 sayılı TCK’nın 204/1 maddeleri, dolandırıcılık suçu için ise TCK’nın 158/1-d maddeleri ile bu suçların zaman aşımı süreleri açıklanmıştır.
15. Ceza Dairesi         2017/25035 E.  ,  2020/9396 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Kamu kurum ve kuruluşları vb.tüzel kişiliklerin araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
    HÜKÜM : Beraat

    Nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından sanığın beraatine ilişkin hükümler, katılan vekili ve O yer Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
    Sanığın müştekiye ait bilgiler içeren, ele geçirilemeyen nüfus cüzdanı ve PTT garanti kartı üzerine kendi fotoğrafını yapıştırarak PTT gişe memuruna ibraz ettiği, bu belgelerle müştekiye gelen havaleden 1.500 TL miktarındaki parayı çektiği, bu suretle üzerine atılı suçları işlediğinin iddia edildiği olayda;
    1-Resmi belgede sahtecilik suçundan sanığın beraatine ilişkin hükmün temyiz incelenmesinde;
    Sanığa yüklenen resmi belgede sahtecilik suçunun 5237 sayılı TCK’nın 204/1 maddelerinde belirtilen cezasının miktarı ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu aynı Kanun"un 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen 12 yıllık olağanüstü dava zamanaşımı süresinin, suç tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşıldığından; 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesine istinaden uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden aynı Kanun"un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi gereğince sanık hakkında açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE,
    2-Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanığın beraatine ilişkin hükmün temyiz incelemesinde;
    Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
    Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından Mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır.
    Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, mağdurun durumu, fiille olan ilişkisi, kullanılan hilenin şekli, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
    Somut olayda; sahte belgeler ele geçirilememiş ise de bu belgeler ile görevli aldatılarak menfaat temin edilmiş olması, görevlinin sahte oluşturulan belgedeki yazılı bilgiler ile failin dış görünüşü arasında uyumluluğu denetleme yükümlülüğünün bulunmaması karşısında, nüfus idaresinin maddi varlığı olan nüfus cüzdanının kullanılması nedeniyle TCK."nun 158/1-d maddesinde öngörülen kamu kurum ve kuruluşlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçunun oluştuğu gözetilmeden, delillerin takdirinde hata sonucu yazılı şekilde sanığın beraatine karar verilmesi,
    Bozmayı gerektirmiş, katılan vekili ve O yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 06/10/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.









    Hemen Ara

    Whatsapp ile görüş