Kamu kurum ve kuruluşları vb tüzel kişiliklerin araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2017/25000 Esas 2020/9398 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/25000
Karar No: 2020/9398
Karar Tarihi: 06.10.2020

Kamu kurum ve kuruluşları vb tüzel kişiliklerin araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2017/25000 Esas 2020/9398 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanık, başkasına ait aracı kendisine aitmiş gibi satarak dolandırıcılık suçunu işlemiş ve mahkum olmuştur. Sanığın temyiz itirazları reddedilirken, daha önce verilen bir hükümde ceza miktarı belirlenmiş olmasına rağmen bu karar dikkate alınmadan sanığın cezası artırılmıştır. Bu durum sanığın kazanılmış hakkını ihlal ettiği için hüküm düzeltilerek onanmıştır. Hükümde uygulanan kanun maddeleri şunlardır: 5237 sayılı TCK m. 158/1-d, 52, 53, 51; 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi; 1412 sayılı CMUK'un 321 ve 322. maddeleri.

 

 

15. Ceza Dairesi         2017/25000 E.  ,  2020/9398 K.

  •  


"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kamu kurum ve kuruluşları, vb. tüzel kişiliklerin araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık
HÜKÜM : 5237 s. TCK m. 158/1-d, 52, 53, 51 maddeleri uyarınca mahkumiyet

Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanığın yasadışı yoldan ele geçirdiği başkasına ait 42 KZ 041 plakalı sayılı Toyota Corolla marka aracı kendisine ait olduğunu söylerek haricen katılana sattığı, katılana araçla birlikte motorlu taşıt tescil belgesinin fotokopisini ve motorlu taşıt trafik belgesinin aslını verdiği, bu şekilde katılanı ikna ederek 14.630,00 TL zarara uğrattığı, bu suretle sanığın üzerine atılı suçu işlediğinin iddia edildiği olayda, sanık savunması, katılan beyanı, tanık anlatımları ve tüm dosya kapsamına göre sanığın üzerine atılı suçu işlediğinin sabit olduğu gerekçesine dayanan mahkemenin kabulünde isabetsizlik görülmemiştir.
Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanığın sübuta ve delillerin takdirinde hataya düşüldüğüne ilişkin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Dairemizin bozma ilamından önce verilen Dargeçit Asliye Ceza Mahkemesi’nin 11/06/2008 tarihli, 2006/40 Esas ve 2008/12 Karar sayılı hükmünde atılı suçtan sanık hakkında 1 yıl hapis ve 100 TL adli para cezası verildiği, bu hükmün sanık ve sanık lehine O yer Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edildiği dikkate alınarak, ceza miktarına ilişkin bu hususun CMUK"un 326/son maddesi uyarınca sanık açısından kazanılmış hak teşkil ettiği gözetilmeden, dairemizin bozma ilamından sonra yapılan yargılama sonunda, sanığın nitelikli dolandırıcılık suçundan 2 yıl hapis 2000 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına hükmedilerek sanık hakkında atılı suçtan fazla ceza tayini suretiyle kazanılmış hak ilkesinin ihlal edilmesi,
Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, fakat, bu aykırılığın yeniden yargılama yapılmaksızın aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasındaki nitelikli dolandırıcılık suçuna ilişkin kısımda yer alan “...2.000.00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, ” ibaresinden sonra gelmek üzere, “Ceza miktarı itibariyle sanığın kazanılmış hakkı gözetilerek, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 326/son maddesi uyarınca infazın 1 yıl hapis ve 100 TL adli para cezası üzerinden yapılmasına” paragraflarının eklenmesi suretiyle 5320 sayılı Kanun"un 8/1.maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 322. maddesi uyarınca hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 06/10/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






 

 

 

Hemen Ara

Whatsapp ile görüş